Turkish Risale
CİLÂ : Turkish Risale
Parlaklık, parlatma, perdaht, lostura
CİLÂ-BAHŞ : Turkish Risale
Parlaklık veren, parlatan
CİM : Turkish Risale
( harfinin arapça adı olup ebced hesabında üç sayısının karşılığıdır
CİMA' : Turkish Risale
Cinsi münâsebet. Çiftleşmek. * Zamm etmek
CİMAH : Turkish Risale
Binicisi zabtedemediğinden, atın serkeş olup binicisini istememesi
CİMAL : Turkish Risale
(Cemel. C.) Erkek develer
CİMAM : Turkish Risale
Kuyu içinde suyun toplanması ve çoğalması
CİMAR : Turkish Risale
Toplu kabile. * Süvari alayı
CİMNASTİK : Turkish Risale
yun. Vücud organlarını alıştırıp kuvvetlendirmek için yapılan idman. Beden terbiyesi
CİMRİ : Turkish Risale
f. Hasis, varyemez, pinti. Elindeki mal veya parayı harcayamıyan ve türlü sıkıntılara katlanarak daha çok biriktirmeye çalışan kimse. Cimrilik, müsriflik (savurganlık) gibi İslâmda kötü huy olarak bilinir. Cömertlik ve tutumluluk ise övünülen ahlâkî vasıflardandır. Cömertlikte de ölçülü olmak tavsiye edilir. Başkasına muhtaç duruma düşürecek cömertlik de doğru değildir. (Bak: İktisad)
CİMSE : Turkish Risale
Rengi gökrek kızıllığa yakın kıymetli bir taş
CİN : Turkish Risale
(Bak: Cinn)
CİNAB : Turkish Risale
Hayvanlara vurulan damga ve nişan
CİNAN : Turkish Risale
(Cennet. C.) Cennetler
CİNAN-I ULÛM : Turkish Risale
İlm-i Kur'ân ve imân cennetleri. Maarif-i İlâhiye ve tahkikî ve yakinî imân derslerinin okunduğu ulemâ-i İslâm ve talebe-i ulûm meclisleri
CİNARE : Turkish Risale
Esterâbâd ile Cürcân arasına derler
CİNAS : Turkish Risale
Benzeyiş, münâsebet. * Edb: Birçok mânâya gelebilen söz, imalı, telmihli söz. telâffuzu bir, mânası ayrı olan kelimelerin bir sözde bulunması. Bunu yapmaya "tecnis" denir, o kelimelere de "cinas" denir
CİNAS-I MUHARREF : Turkish Risale
Edb: Yalnız harflerde beraberlik, harekelerde ayrılık bulunan cinâs. (merd, mürd gibi.)
CİNAS-I NÂKIS : Turkish Risale
Edb: Cinaslı kelimelerin birinde veya birkaç harfin ziyade olması suretiyle yapılan cinas. (dem, âdem gibi.)
CİNAS-I TAMM : Turkish Risale
Edb: Lâfızda, harekelerde ve harflerde eksiklik ve ziyâdelik bulunmayan cinâs. Kır (kırmaktan emir), kır (çöl); yaz (yazmaktan emir), yaz (mevsim)
CİNAYAT : Turkish Risale
(Cinayet. C.) Büyük cezâları gerektiren suçlar. Cinayetler
CİNAYET : Turkish Risale
Adam öldürmek, katl. (Bak: Câni)
CİNAYET-KÂR : Turkish Risale
f. Cinayet işleyen
CİNAZE : Turkish Risale
Tabut. İçine cenaze konulan sandık
CİNAÎ : Turkish Risale
(Cinâiyye) Cinayetle alâkalı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani