Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
DA'KESE : Turkish Risale

Mecusiler oyunundan bir oyun. ("destibend" de derler.)

DA'L : Turkish Risale

İçmek, şirb

DA'S : Turkish Risale

Cimâ etmek. * Süngü ile vurmak. * Az olan nesne ve eser

DA'SA : Turkish Risale

Güneşten çok ısınan yumuşak, çukur yer

DA'SERE : Turkish Risale

Yıkmak

DA'VAT : Turkish Risale

(Duâ. C.) Duâlar, niyazlar, çağırışlar. (Bak: Ed'iye)

DA'VET : Turkish Risale

Çağırma. Ziyafet. Duâ. * Bir fikri kabul ettirmek için deliller söylemek

DA'VÂ : Turkish Risale

Takib edilen fikir, iddia. * Bir kimsenin hakkını aramak üzere mahkemeye müracaat etmesi. * Hakkı olanın iddia etmesi. Kendini haklı görüp veya zannedip üstün fikirlilik iddia etmek. * Mes'ele. * İnat. Ayak diremek. * Cenab-ı Hak'tan hayır ve rahmet dilemek. * Bir kimseyi bir şeye sevketmek. * Birisinin hâkimin huzurunda başka birisinden hak istemesi

DA'VÂ-YI HALK : Turkish Risale

Yaratmak iddiasında bulunmak, halk etmeyi, yaratmayı dâva etmek. (Kâinatta hiçbir kimse da'vâ-yı halk ve iddia-yı icad edemez. Halk eden ancak Cenab-ı Hak'tır.)(Arzı ve bütün nücum ve şümusu tesbih taneleri gibi kaldıracak ve çevirecek kuvvetli bir ele mâlik olmıyan kimse, kâinatta dâva-yı halk ve iddia-yı icad edemez. Zira her şey, her şeyle bağlıdır. H.)

DA'VÂ-YI NÜBÜVVET : Turkish Risale

Peygamberlik dava etmek. Peygamber olduğunu ilân etmek

DA'Z : Turkish Risale

Cimâ etmek

DA'ŞERE : Turkish Risale

Yıkmak

DAA : Turkish Risale

Telef etmek, ziyan etmek

DAAC : Turkish Risale

Gözün çok siyah ve büyük olması

DAAK : Turkish Risale

Davarın ayağıyla kazılmış yer

DAAR (DAÂRE) : Turkish Risale

Fısk. * Kapmak. * Yaramazlık

DAB : Turkish Risale

f. şan ve şeref, haysiyet

DABAR (DIBÂR) : Turkish Risale

(C: Debabir) Cemaat, topluluk

DABB : Turkish Risale

(C.: Dıbâb-Edubb) Keler, kertenkele. * Yaraya merhem sürmek. * Akmak. * Süt sağmak. * Yere yapışmak. * Dudakta olan bir hastalık (çatlayıp kan akar). * Hurma çiçeği

DABBE : Turkish Risale

(C.: Dıbâb) Dişi kertenkele. * Kapıya koyulan yassı enli demir

DABENTÎ : Turkish Risale

Güçlü, kuvvetli kimse

DABGAM : Turkish Risale

Arslan, esed

DABH : Turkish Risale

Atların koşu esnasındaki nefeslerinin sesleridir ki, sahil denilen kişnemek değil, yemi ve sahibini gördüğü zaman yaptığı gibi hamhame denilen sesi de değil; hızlı nefes sesi olan bir harıltı ve hohlamadır. Denilmiştir ki: Dabh, bir at ve bir de köpek koşarken olur. (E.T.)

DABIK : Turkish Risale

Bir yerin adı

DABK : Turkish Risale

Kendisiyle kuş avlanan bir nesne