Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
DAR'A' : Turkish Risale

Başı siyah, gövdesi beyaz olan davar. (Müz: Edrâ.)

DAR-BAZ : Turkish Risale

f. Canbaz

DAR-ÜL KÜTÜB : Turkish Risale

f. Kütübhâne, kitab evi

DAR-ÜL-ACEZE : Turkish Risale

Düşkünler, acizler evi. Yoksullar yurdu

DAR-ÜL-FÜNUN : Turkish Risale

Üniversite. (1 Ağustos 1933'de İstanbul Dâr-ul Fünunu yerine Üniversite kurulmuştur.)

DAR-ÜS SELAM : Turkish Risale

Cennetin ikinci katı. * Cennet. Selâmet yeri

DAR-ÜŞ-ŞAFAKA : Turkish Risale

İstanbul'da yetim ve öksüzler için kurulmuş olan yatılı lise

DARA : Turkish Risale

f. Eski Fars hükümdarlarından dokuzuncusu Keykubat'ın bir ismi. * Hükümdar. * Cenab-ı Hakk'ın bir ismi

DARA' : Turkish Risale

Zayıf. Zelil, hakir. * Muti, itâat eden, boyun eğen

DARAA : Turkish Risale

Tevazu etmek, alçak gönüllü olmak. * Emre uymak, muti olmak. * Zayıf ve zelil olmak

DARAB : Turkish Risale

Koyu beyaz bal

DARABAN : Turkish Risale

Vurma, vuruş. Çarpış, çarpıntı, çarpma

DARABAN-I KALB : Turkish Risale

Kalb çarpıntısı, kalbin vuruşu

DARABÂT : Turkish Risale

(Darbe. C.) Vuruşlar. Çarpmalar. Vurmalar

DARABÂT-I ANİFE : Turkish Risale

Şiddetli vuruşlar

DARABİNE : Turkish Risale

Kapı bekçileri

DARAFE : Turkish Risale

Çokluk, kesret

DARAGIM : Turkish Risale

(Dırgam. C.) Arslanlar, esedler, dırgamlar

DARAKA : Turkish Risale

(C.: Derk- Edrâk-Dırâk) Deriden yapılmış olan kalkan. * Gırtlağın hançereyi meydana getiren kıkırdaklarından kalkan şeklinde olanı

DARAME : Turkish Risale

Ucu ateşli kuru ot ve odun

DARARE : Turkish Risale

Gözsüzlük

DARAS : Turkish Risale

Ekşi yemekten dolayı dişin kamaşması

DARAT : Turkish Risale

f. Debdebe, tantana, şan, gösteriş, çalım

DARAVET : Turkish Risale

Adet, alışıklık, alışkanlık

DARAYÎ : Turkish Risale

f. Sahib, mâlik olma. * Hüküm sürme, hâkimiyet kurma. * Bir nevi kumaş