Turkish Risale
DELAİL-İ AKLİYE : Turkish Risale
Aklı ile bulunan deliller. Akla âid deliller
DELAİL-İ ENFÜSİYE : Turkish Risale
Kişinin kendi nefsinde olan deliller. Yani vücudun gerek maddi ve gerek (vicdan ve hisler gibi) mânevi yapısında olan ve imana ait hükümleri isbat eden delillerdir
DELAİL-İ KALBİYE : Turkish Risale
Kalbe âid deliller. Kalb ile bilinen deliller
DELAİL-İ NAKLİYE : Turkish Risale
Nakil yolu ile gelen deliller. (Bak: Delil-i naklî)
DELAİL-İ NÜBÜVVET : Turkish Risale
Peygamberliğin hak olduğuna dair olan deliller.(Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm iddiâ-yı Nübüvvet etmiş; Kur'an-ı Azîmüşşan gibi bir fermanı göstermiş ve ehl-i tahkikin yanında bine kadar mu'cizat-ı bâhireyi göstermiştir. O mu'cizât, hey'et-i mecmuasiyle, dâvâ-yı nübüvvetin vukuu kadar vücudları kat'idir. Kur'an-ı Hakîm'in çok yerlerinde en muannid kâfirlerden naklettiği sihir isnad etmeleri gösteriyor ki; o muannid kâfirler dahi mu'cizatın vücudlarını ve vukularını inkâr edemiyorlar. Yalnız, kendilerini aldatmak veya etba'larını kandırmak için, hâşâ sihir demişler.Evet, mu'cizat-ı Ahmediyenin (A.S.M.) yüz tevatür kuvvetinde bir kat'iyeti vardır. Mu'cize ise; Hâlik-ı Kâinat tarafından O'nun dâvasına bir tasdiktir; $ hükmüne geçer. Nasılki sen bir padişahın meclisinde ve daire-i nazarında desen ki: "Padişah beni filân işe me'mur etmiş." Senden o dâvaya bir delil istenilse; padişah "Evet" dese, nasıl seni tasdik eder. Öyle de: Âdetini ve vaziyetini senin iltimasınla değiştirirse; "Evet" sözünden daha kat'i, daha sağlam, senin dâvanı tasdik eder. Öyle de, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm dâva etmiş ki: "Ben, şu kâinat Hâlik'ının meb'usuyum. Delilim de şudur ki: Müstemir âdetini, benim duâ ve iltimasımla değiştirecek. İşte, parmaklarıma bakınız; beş musluklu bir çeşme gibi akıttırıyor. Kamere bakınız; bir parmağımın işaretiyle iki parça ediyor. Şu ağaca bakınız; beni tasdik için yanıma geliyor, şehadet ediyor. Şu bir parça taama bakınız; iki
üç adama ancak kâfi geldiği halde; işte ikiyüz
üçyüz adamı tok ediyor." Ve hâkezâ... yüzer mu'cizatı böyle göstermiştir.Şimdi, şu Zâtın delâil-i sıdkı ve berâhin-i nübüvveti yalnız mu'cizatına münhasır değildir. Belki, ehl-i dikkat için, hemen umum harekâtı ve ef'âli, ahvâl ve akvâli, ahlâk ve etvârı, siret ve sureti, sıdkını ve ciddiyetini isbat eder. Hattâ meşhur ulemâ-i Beni İsrâiliyeden Abdullah İbn-i Selâm gibi pek çok zatlar, yalnız o Zât-ı Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın simasını görmekle: "Şu simâda yalan yok! Şu yüzde hile olamaz!" diyerek imana gelmişler.Çendan muhakkikîn-i ulema, delail-i nübüvveti ve mu'cizatı bin kadar demişler; fakat binler, belki yüzbinler delâil-i nübüvvet vardır. Ve yüzbinler yol ile yüzbinler muhtelif fikirli adamlar, o zâtın nübüvvetini tasdik etmişler. Yalnız Kur'an-ı Hakîm'de kırk vech-i i'cazdan başka, nübüvvet-i Ahmediyenin (A.S.M.) bin bürhanını gösteriyor. M.)
DELAİL-İ ZÂHİRİYE : Turkish Risale
Açık olarak zâhirde görünen deliller. Maddi deliller
DELAİL-İ ÂFÂKİYE : Turkish Risale
Afaka âit deliller. Kâinattaki deliller
DELDEL : Turkish Risale
(Deldâl) Deprenmek
DELE : Turkish Risale
(C.: Delâ) Kova
DELEC : Turkish Risale
Gecenin evvelinden gitmek
DELEF : Turkish Risale
Tekaddüm etmek, ileri geçmek. Önde bulunmak
DELEHMES : Turkish Risale
Arslan. * Bahâdır, kahraman. * Çeri. * Kuvvetli kişi. * Çok karanlık olan gece
DELES : Turkish Risale
Karanlık. * Yaz sonunda yapraklanır bir ot. * Bir şeyi gizlemek
DELH : Turkish Risale
Heder olmak, boşa ve faydasız olarak gitmek
DELK : Turkish Risale
f. Eski ve yamalı elbise. Dervişlerin giydikleri eski aba. * Kılıcı kınından çıkarmak
DELL (DİLÂL) : Turkish Risale
Naz. * Hey'et. * Güzel ahlâk
DELLAK : Turkish Risale
(Delk. den) Hamamlarda müşterileri keseleyip yıkayan kimse, tellâk
DELLAL : Turkish Risale
İlân edici. Yüksek sesle bildiren. * Müşterileri çeken. Davet eden. * Hakka davet eden
DELS : Turkish Risale
Karanlık, zulmet. * Bir şeyi saklamak, gizlemek. * Sonbaharda yapraklanan bir ot çeşiti
DELTA : Turkish Risale
yun. Nehirlerin taşıdığı toprakların (alüvyonları) akarsuyun, denize veya göle döküldüğü yerde yığılmasıyla meydana gelen kısım
DELUK : Turkish Risale
Dişleri kırılmış ve kütelmiş olan yaşlı deve. * Kınından çıkması kolay olan kılıç
DELV : Turkish Risale
(Delve) Kova. Su koyulan ve kuyudan su çekilen bakraç. * Oniki burçtan birinin adı
DELZ : Turkish Risale
Vurmak, darb
DELİ' : Turkish Risale
Âsan yol, kolay olan yol
DELİF : Turkish Risale
Yavaş yürümek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani