Turkish Risale
DERPİŞ : Turkish Risale
f. Önde olan, göz önünde bulunan
DERR : Turkish Risale
İyi iş. İyilik. Mahz-ı hayır. * Zat, kimse. Hod. Nefs. Bir kimsenin zâtı. * Yüzün tazeliğinin, teravetinin hastalıktan dolayı gitmesinden sonra, iyi olup düzelmesi
DERRACE : Turkish Risale
Eskiden kullanılan bir çeşit harb âletidir ki, üstü sığır derisi ile örtülü olup, tekerlekleri içinde dönerdi. * Bisiklet
DERRAK : Turkish Risale
(Derk. den) Çok dikkatli olan, çabuk anlayan, anlayışlı, müdrik
DERRAR : Turkish Risale
Yün eğerdikleri iğ
DERS : Turkish Risale
Tenbih, tâlimat, vazife. Bir şeyi öğrenmek için muallim veya o işi iyi bilen birisinden azar azar alınan vazife. * Akıl
DERS-HAN : Turkish Risale
f. Ders okuyan, talebe, öğrenci
DERS-İ AMM : Turkish Risale
Bir medreseyi bitirdikten sonra, tâbi tutulan imtihan sonunda medrese talebelerine ders vermek salâhiyetini kazanan. * Asistan. * Herkese ders vermeğe salâhiyetli âlim
DERS-İ İBRET : Turkish Risale
İbret dersi. Göz ve fikir açacak hâdise
DERSEC : Turkish Risale
Mercimek
DERSHANE : Turkish Risale
f. Sınıf, ders verilen yer, ders yeri
DERT-MEND : Turkish Risale
Dertli
DERUC : Turkish Risale
Hızlı esen rüzgâr, fırtına
DERUHDE : Turkish Risale
f. Üstüne almak. Kendini vazifeli bilmek. * Üzerine alınan iş
DERUN : Turkish Risale
f. İç taraf. Dâhil. * Kalb
DERUNÎ : Turkish Risale
f. Gönülden, içten
DERVA(H) : Turkish Risale
f. Şaşkın, şaşırmış olan, hayran. * Başaşağı asılmış. * Lâzım, zaruri, lüzumu olan, gerekli
DERVAH : Turkish Risale
f. Hastalıktan yeni kurtulan, iyice kendisine gelemeyen kimse. * Sağlam, metin, muhkem. * Doğru, asıl, gerçek. * Yiğitlik, cesaret, cesur olmak, şecaat. * Ayıp, utanma. * Sertlik, kabalık
DERVAZE : Turkish Risale
f. Kapı. Şehir. Şehir kapısı, kale kapısı
DERVÂZE-İ NUŞ : Turkish Risale
Mc: Ağız
DERVİŞ : Turkish Risale
f. Gayet mütevazi ve kanaatkâr olan. * Kimsesiz, fakir. * Mâneviyâtla gönlü zengin olan fakir. * Mürid veya şeyh
DERVİŞÂN : Turkish Risale
(Derviş. C.) f. Dervişler
DERVİŞÂNE : Turkish Risale
f. Dervişe yakışır halde, saflık ve kalenderlikle. Müstağni ve fakir bir surette
DERY : Turkish Risale
Bilmek
DERYA : Turkish Risale
f. Deniz, bahr
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani