Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
DEYMUMÎ : Turkish Risale

Devamlılık, devam, dâimiyet

DEYN : Turkish Risale

Borç. Verilmesi lâzım gelen şey. * Fık: Zimmetinde sâbit olan şey

DEYN-İ HÂL : Turkish Risale

Huk: Herhangi bir vakte bağlı ve te'hir edilmeyen borç

DEYR : Turkish Risale

(C.: Edyâr) Kilise, manastır. * Âlem-i insaniyet, insanlık âlemi

DEYRANÎ : Turkish Risale

Manastır adamı

DEYRHANE : Turkish Risale

f. Kilise, manastır

DEYSAK : Turkish Risale

(C.: Deyâsik) Uzun yol. * Beyaz olan şey

DEYSAN : Turkish Risale

Cömertlik

DEYSEM : Turkish Risale

Köpekten olmuş kurt eniği. * Sultan böreği denilen kırmızı çiçekli bir ot

DEYSEME : Turkish Risale

İnci

DEYYAN : Turkish Risale

Herkesin hesabını ve hakkını en iyi bilen ve veren. Hâk Teâla. Kahhar. Hâsib. Hâkim. Kadir. Râi. Cenâb-ı Hak

DEYYAR : Turkish Risale

Bir kimse. Ehad. * Yurt sahibi birisi. * Manastır sahibi

DEYYAS : Turkish Risale

Kaba, galiz olan kimse

DEYYUS : Turkish Risale

Derare. Karısının kötü hâllerine göz yuman ve ses çıkarmayan adam

DEŞNE : Turkish Risale

f. Hançer

DEŞNE-İ SUBH : Turkish Risale

Tan yeri. (Bu tabir, tan yerinin ilkönce hançer şeklinde göründüğünden kinaye olarak denmiştir.)

DEŞT : Turkish Risale

f. Bozkır, çöl, sahra. Kumluk ve nebatsız geniş arazi

DEŞT-İ HAYAT : Turkish Risale

Hayat çölü

DEŞT-İ KIPÇAK : Turkish Risale

Dinyester ile İrtiş arasında bulunan geniş step

DEŞİŞE : Turkish Risale

Bulgur

DI'BİL : Turkish Risale

Belâ. * Meşakkat, güçlük

DI'F : Turkish Risale

(C.: Ez'âf) Her nesnenin bir misli miktarı

DI'LİYE : Turkish Risale

Deve kuşunun dişisi

DI'S : Turkish Risale

Kum. * Kumdan yığılmaş yumuşak tepe

DI'VE : Turkish Risale

Nesep dâvâsı etmek. * Yalan dâvâ etmek