Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
DÂD-BAHŞ : Turkish Risale

f. Hakkı yerine getiren, adaletli

DÂD-GER : Turkish Risale

f. Doğru, insaflı

DÂD-I HAK : Turkish Risale

Hak vergisi, Cenab-ı Hakk'ın lütf u ihsanı

DÂD-I HAK RÂ KABİLİYYET ŞART N : Turkish Risale

Cenab-ı Hakk'ın lütf u ihsanında kabiliyyet şart değildir

DÂD-I HAK RÂ KABİLİYYET ŞART NİST : Turkish Risale

Cenab-ı Hakk'ın lütf u ihsanında kabiliyyet şart değildir

DÂD-RES : Turkish Risale

f. Yardımcı, yardıma yetişen

DÂD-ÂVER : Turkish Risale

f. Doğru, adaletli

DÂDE : Turkish Risale

f. Verilmiş, vergi

DÂDEN : Turkish Risale

f. Vermek

DÂDENDER : Turkish Risale

f. Erkek üvey kardeş

DÂDER : Turkish Risale

f. Karındaş, kardeş, birâder

DÂDER-ENDER : Turkish Risale

f. Üvey kardeş

DÂDGÂH : Turkish Risale

Adliye. Hak yeri, adâlet yeri

DÂDHAH : Turkish Risale

f. Adalet isteyen

DÂDRAD : Turkish Risale

f. Allah (C.C.), Cenab-ı Hak

DÂDİSTAN : Turkish Risale

f. Bir işte ortak olma. * Bir işe razı olma

DÂG : Turkish Risale

f. Yanık yarası. * İnsan veya hayvan vücuduna kızgın demirle vurulan damga

DÂG-I DİL : Turkish Risale

Gönül yarası

DÂHİL : Turkish Risale

İçeri. İç. İçinde. İçeri girmiş

DÂHİYE : Turkish Risale

Hârikulâde zekâ ve fetanet sahibi. * Âfet, belâ, musibet. Kazâ. Emr-i azîm. Büyük iş ve hâdise

DÂHİYE-İ DEHYÂ : Turkish Risale

Çok büyük belâ, musibet

DÂHİYE-İ EDEB : Turkish Risale

Edebiyatta dâhi olan, eşine az rastlanan büyük edib

DÂHİYE-İ HARB : Turkish Risale

Çok becerikli büyük kumandan

DÂHİYE-İ HİLKAT : Turkish Risale

Yaradılıştan dâhi olan. Hârika

DÂLL-İ Bİ-L FEHVÂ : Turkish Risale

(Dâllibilfehvâ) Fık: Söylenen sözün veya ifâdelerin hülâsasından çıkan mânaya göre delil ve işaret olmak