Turkish Risale
DÜBLE : Turkish Risale
Beyaz helva parçası. * Büyük lokma
DÜBR : Turkish Risale
(Dübür) Kıç, mak'ad, süfre. * Bir işin nihayeti, sonu. * Bir şeyin arkası, gerisi
DÜBSE : Turkish Risale
Siyaha benzeyen kırmızılık
DÜBSİYY : Turkish Risale
Kumruya benzer bir kuş
DÜBUL : Turkish Risale
Su arkı
DÜCA : Turkish Risale
Zulmet, karanlık
DÜCAC : Turkish Risale
Galebe ile çağrışmak. * İnlemek. * Aldatmak, kandırmak
DÜCACE : Turkish Risale
(Bak: Decace)
DÜCALE : Turkish Risale
Katran
DÜCCE : Turkish Risale
Fazla karanlık, ziyade zulmet
DÜCCE-İ LÜCCE : Turkish Risale
Denizin engin karanlığı
DÜCME : Turkish Risale
Karanlık, zulmet
DÜCNE : Turkish Risale
(C.: Dücen-Dücenât) Kapalı hava, karanlık
DÜCUN : Turkish Risale
Bulutun göğü bürüyüp örtmesi
DÜCYE : Turkish Risale
(C.: Dücâ) Bal arısının kovanı. * Avcılar kümesi. * Zulmet, karanlık
DÜCÜC : Turkish Risale
(Decâc. C.) Tavuklar. Tavuk, horoz ve piliç cinsleri
DÜCÜNNE : Turkish Risale
(C.: Dücünnât) Bulut kat kat olma. * Karanlık, zulmet. * Yağmur yağma
DÜCİ : Turkish Risale
(Dücye. C.) Karanlıklar, zulümat
DÜDEN : Turkish Risale
Coğ: Yerin altında akan suların oyup meydana getirdiği derin kuyu
DÜELLO : Turkish Risale
İtl. Hakareti tamir için iki kişi arasında hususan Avrupa'da ve şâhitler önünde yapılan silâhlı çarpışma
DÜF : Turkish Risale
(C.: Düfuf) Def
DÜF'A : Turkish Risale
(C.: Difâ) Çok çabuk akan su
DÜFAK : Turkish Risale
Bir şeyin dolu olması
DÜFFA' : Turkish Risale
Büyük sel
DÜFN : Turkish Risale
Gömülmüş kuyu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani