Turkish Risale
AHYÂ VÜ EMVÂT : Turkish Risale
Diriler ve ölüler
AHZ : Turkish Risale
Alma. * Tutma. * Kabul etme. * İşkence etme
AHZ U KABUL : Turkish Risale
Alıp kabul etmek
AHZ U İTÂ : Turkish Risale
Alışveriş
AHZ Ü GİRİFT : Turkish Risale
Ele geçirme, yakalama. * Esir alma
AHZ Ü KABZ : Turkish Risale
Kendine mal etme
AHZ-I ASKER : Turkish Risale
Askere alma. * Askere alınma
AHZ-I MİSAK : Turkish Risale
Sözleşme. * Yemin etme
AHZA : Turkish Risale
Çok alçak, menfur kişi. Nefret edilmiş olan kimse
AHZAB : Turkish Risale
(Hizb. C.) Hizbler, bölükler, kısımlar, gruplar. * Toprağı katı yer. * Kur'ânın kısımları. Hizbleri
AHZAB SURESİ : Turkish Risale
Kur'ân-ı Kerimde otuzüçüncü surenin adı olup Medine-i Münevvere'de nâzil olmuştur
AHZAD : Turkish Risale
Eğrilip bükülen, esnek
AHZAN : Turkish Risale
(Hüzn. C.) Hüzünler, kederler, sıkıntılar, tasalar, gamlar
AHZAR : Turkish Risale
(Hazer. C.) Endişeler, ihtiyatlar
AHZEKA : Turkish Risale
Bodur ve şişman adam
AHZEL : Turkish Risale
Beli kırılmış olan adam
AHZEM : Turkish Risale
İşini sıkı tutan, ihtiyatlı, tedbirli. * Yüksek yer. * Göğsü büyük
AHZEN : Turkish Risale
Çok hüzünlü kederli. En tasalı, daha gamlı
AHZER : Turkish Risale
Devamlı gözünü kırpan adam. * Ufak gözlü olan kimse
AHZETMEK : Turkish Risale
Almak. Tasarrufuna dahil etmek. Tahsil etmek
AHÎR : Turkish Risale
En son, sonraki
AHÎZ : Turkish Risale
(Ahz. den) Esir
AHİ : Turkish Risale
Kardeşim. * Ahilik ocağından olan kimse. * Eli açık, cömert
AHİBBA : Turkish Risale
Dostlar, arkadaşlar. (Bak: Habib)
AHİD : Turkish Risale
(Bak: Ahd)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani