Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
DİLİRÂN : Turkish Risale

(Dilir. C.) Bahadırlar, cesurlar, cesaretliler, yiğitler, yürekliler

DİLİRÂNE : Turkish Risale

f. Mertçesine, yiğitçesine, bahadırcasına

DİLİRÎ : Turkish Risale

f. Mertlik, yiğitlik, yüreklilik

DİM : Turkish Risale

f. Yüz, yanak, çehre, surat

DİMA : Turkish Risale

f. (Bak: Demâ)

DİMA' : Turkish Risale

Göz yaşı akan yerlerin izi

DİMAM : Turkish Risale

Çocukların yüzlerine sürülen ilâç. * Sevap

DİMAR : Turkish Risale

Helâk, mahv

DİMASE : Turkish Risale

Yumuşak. * Asanlık, kolaylık

DİMAĞ : Turkish Risale

Beyin. Kafanın içi. (Bak: Kalb)(Dimağda merâtib var birbiriyle mültebis ahkâmları muhtelif. Evvel tahayyül olur sonra tasavvur gelir.Sonra gelir taakkul, sonra tasdik ediyor sonra iz'an oluyor, sonra gelir iltizam sonra itikad gelir.İtikadın başkadır, iltizamın başkadır. Herbirinden çıkar bir hâlet; salâbet itikaddan.Taassub iltizamdan, imtisal iz'andan, tasdikten iltizam, taakkulde bitaraf, bibehre tasavvurda.Tahayyülde safsata hasıl olur, mezcine eğer olmaz muktedir.Bâtıl şeyleri güzel tasvir etmek, her demde, sâfi olan zihinleri cerhdir, hem idlâli...S.)

DİME : Turkish Risale

(C.: Diyem) Gündüz veya gecenin üçte biri miktarı ile tam gün kadar sürebilen, gürleme ve yıldırımı, olmayan yağmur

DİMEN : Turkish Risale

Süprüntülükler. Mezbele. Gübre. Fışkı

DİMKİS : Turkish Risale

İbrişim

DİMMET : Turkish Risale

Deve ve koyun tersi

DİMN : Turkish Risale

Deve ve koyun tersi.* Selin getirdiği çörçöp

DİMNE : Turkish Risale

f. Tilki

DİMİŞK : Turkish Risale

Şam şehri. Suriye'nin başkenti

DİMİŞKÎ : Turkish Risale

Şam şehriyle alâkalı. Şam'a ait ve müteallik. * Şam'da yapılan ve güzel san'atlarda kullanılan bir nevi kâğıt

DİN : Turkish Risale

Ceza, ivaz. * İman ve amel mevzuu olarak insanlara Cenab-ı Hak tarafından teklif olunan Hak ve hakikat kanunlarının hey'et-i mecmuasıdır. Din, kâinatın, dünyanın hayatın ve insanın yaratılış gayeleri ve var oluş şekillerini açıklıyarak, onları mânasızlıktan ve abesiyetten kurtarır. İnsanların cemiyet hayatında barış içinde ve kardeşçe yaşamalarını sağlar, hakiki saadete ulaştırır. Dinin zayıfladığı cemiyetlerde ırkçılık ve ihtilâlci ideolojiler yayılır. Milletin birlik ve dirliği bozulur. * Cenab-ı Hakk'ın Dergâh-ı Uluhiyyetine kulluk edasına vesile ve medar olan ibadet, İslâm, şeriat. * Millet. * Âdet, hâl, siyaset. * Hesab. * Kahr, galebe, istilâ. * Mâlik olmak. Aziz olmak. * İtaat etme. Verâ, takvâ. Mâsiyet ve ikrah ve hizmet. * Hüküm, kazâ ve ihsân. * Bir şeyi âdet eylemek, de'b. * Siret ve tarikat. * Tedbir ve tevhid. * Melik, mülk. * Birisini hoşlanmadığı şeye sevketmek. *Ist: Allah ile kul ve kullar arasındaki münasebetleri tanzim eden nizam

DİN-İ FERİD : Turkish Risale

Tek ve benzersiz olan hak din. İslâm dini.(Bernard Shaw demiş: "Din-i Muhammedî'nin (A.S.M.) en yüksek makam-ı takdire çıkmasının sebebi: Gayet acib ve sağlam bir hayatı te'min etmesidir. Bana açılan budur ki: O din; tek, yektâ, emsalsiz bir din-i ferid olup, bütün muhtelif ayrı ayrı hayatın etvarlarını ve çeşitlerini hazmettiriyor. Yâni: Islah ve istihale tarzında tasfiye ve terakki ettiriyor. Hem Muhammed'in (A.S.M.) dini öyle bir dindir ki, insanın ayrı ayrı bütün milletlerini kendine celbedebilir. Ben görüyorum ve itikad ediyorum ki: Beşere vâcibdir ki desin: "Muhammed (A.S.M.) insaniyetin halâskârıdır. Ve halâskârlık namı, O'na verilmek lâzımdır." M.)

DİNAK : Turkish Risale

İri gövdeli, şişman kadın

DİNAMO : Turkish Risale

yun. Hareketi elektrik akımına çevirmeye mahsus âlet

DİNAMİK : Turkish Risale

yun. Cisimlerin hareketleriyle bunları meydana getiren sebebler arasındaki alâkayı araştıran mekanik ilminin bir kolu. * Hareket eden, durup dinlenmek bilmeyen, hareketli. * Fls: Sâbitin zıddı olarak bir kuvvet tesiriyle dâim hareket halinde bulunan ve bulunduran, bir değişmesi, bir oluşu olan. Hareketle birlikte te'sirli kuvveti de olan

DİNAN : Turkish Risale

Küpler

DİNAR : Turkish Risale

Lât. Eskiden kullanılan altın ve sikkeli para