Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
DİNDAR : Turkish Risale

f. Dinî kaidelere hakkıyla riayet eden, dininin emirlerini yerine getiren, mütedeyyin

DİNDARANE : Turkish Risale

Dindar bir kimseye yakışacak tarzda

DİNEN : Turkish Risale

Din bakımından, diyanet noktasından, dince

DİNKAS : Turkish Risale

İfsad etmek, bozmak

DİNNABE : Turkish Risale

Kısa boylu kimse

DİNNAME : Turkish Risale

Kısa boylu

DİNNEME : Turkish Risale

Kısa boylu

DİNPERVER : Turkish Risale

f. Sağlam dindar, dine hizmet eden. Salabet-i diniye sâhibi

DİNYA : Turkish Risale

Emmi oğlu, amca oğlu

DİPLOMAT : Turkish Risale

yun. Memleket hakkında siyasi söz sâhibi. Dış meseleler hakkında milletlerarası işlerle uğraşan siyaset adamı. * Becerikli, söz söyliyebilen

DİR' : Turkish Risale

Zırh, demirden gömlek. * Kadın gömleği

DİR-BAZ : Turkish Risale

f. Uzun zaman, uzun müddet, uzun

DİRAHT : Turkish Risale

f. Ağaç. Şecer

DİRAHT-I MEYVEDÂR : Turkish Risale

Meyve veren, yemişli ağaç

DİRAHŞ : Turkish Risale

f. Nur, ziya, parıltı, parlama, ışık

DİRAHŞAN : Turkish Risale

f. Parlıyan, parlak

DİRAHŞENDE : Turkish Risale

f. Işıklı, nurlu, ışıldayan, parıldayan

DİRAK : Turkish Risale

Tâbi olmaklık, itaat etmeklik

DİRAN : Turkish Risale

(Dâr. C.) Evler, hâneler

DİRASE : Turkish Risale

Kitab okumak. * Elbiseyi eskitmek. * Gizli yol. * Harmanda buğday döğmek. * Uyuz olan deveyi katranlamak

DİRAYET : Turkish Risale

Zekâ, bilgi. Kuvvetli tecrübe sahibi olmak. * Fetanet. Temkin ve tecrübeye dayanan akıl

DİRAYETKÂR : Turkish Risale

f. Bilgili, dirâyetli, kavrayışlı

DİRAYETLİ : Turkish Risale

Kavrayışlı, zeki, bilgili, anlayışlı

DİRDİH : Turkish Risale

Yaşlı, pir, ihtiyar kişi

DİRDİM : Turkish Risale

Ağzında dişleri kırılmış ve kütelmiş yaşlı deve