Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
EFZUNTER : Turkish Risale

f. Daha fazla, daha çok

EFZUNÎ : Turkish Risale

f. Kesret, çokluk, fazlalık, ziyadelik

EFZUNÎ-Yİ ÖMR : Turkish Risale

Ömrün çokluğu, ömrün uzun olması

EFZÛD : Turkish Risale

f. Çoğalan, artan, tekessür eden, tezayüd eden

EFÂ ÇEKEN. ESRAR-KEŞ : Turkish Risale

Esrar çeken, esrar içen serseri

EFÂZIL : Turkish Risale

(Efdal. C.) Fâzıllar, faziletliler. Mümtaz ve çok bilgili kimseler

EFÂZIL-I UKALÂ : Turkish Risale

Akıllıların en ileri gelenleri

EFÂZIL-I VÜKELÂ-YI FİHÂM : Turkish Risale

Büyük vekillerin bilgilileri

EFİD : Turkish Risale

(Eftid)
f. Medhedici, öven, sena eden. * Hayret edilecek, şaşılacak, taaccüb edilecek şey

EFİH : Turkish Risale

Bir adamın beynine vurmak

EFİK : Turkish Risale

Dibâgatı tamam olmamış deri

EFİKA : Turkish Risale

Fenâ, hoş olmayan, çirkin ve kötü şey

EFİKE : Turkish Risale

(C.: Efâik) Yalan, dolan, iftira

EFİL(E) : Turkish Risale

(C. Afâl-Efâil) Genç küçük deve

EFİN : Turkish Risale

Çürük ceviz. * Zayıf fikirli ahmak kimse

EFŞAL : Turkish Risale

(Feşil. C.) Korkaklar, cesaretsizler

EFŞAN : Turkish Risale

f. Dağıtan, saçan, serpen

EFŞAR : Turkish Risale

f. Çimdikleme. * Sıkılmış, sıkma (meyve suyu gibi.)

EFŞE : Turkish Risale

f. Bulgur

EFŞÜRDE : Turkish Risale

f. Sıkılmış, posası çıkartılmış (şey.)

EFŞÜRE : Turkish Risale

f. Lübb, hülasa, öz, usâre

EFŞÜRE-İ ENGÜR : Turkish Risale

Üzüm suyu

EGALİT : Turkish Risale

(Uglute. C.) İnsanı yanıltacak hatalı sözler, yanlış kelâmlar

EGAMM : Turkish Risale

Saçları yüzüne ve ensesine sarkan ve çok olan kimse

EGANN : Turkish Risale

Sözü burnu içinden söyleyen, burnundan konuşan. * Otlu dere