Turkish Risale
EMANİ : Turkish Risale
Emniyetler. Niyetler, gayeler, istekler. Arzular, dilekler. * f. Eminlik, korkusuzluk
EMANİ-İ MAHSUSA : Turkish Risale
Hususi arzular, özel maksatlar
EMARAT : Turkish Risale
Emareler, nişanlar, işaretler, ip uçları
EMARAT-I HASENE : Turkish Risale
İyi alâmetler
EMARE : Turkish Risale
Alâmet, işaret, nişan, iz, ip ucu, belirti.(Gizli olan umura Şeriat emarelere göre hükmeder. İ.İ.)
EMARET : Turkish Risale
Emirlik. Bir emir veya bey veya prensin idaresinde olan memleket
EMARİD : Turkish Risale
(Emred. C.) Bıyıkları terlememiş gençler
EMASİL : Turkish Risale
(Emsel. C.) Benzerler, eşler, akranlar, müsaviler. * İtibarlı kimseler
EMAZİR : Turkish Risale
(Mezir. C.) Kuvvetli ve azamet sahibi olanlar
EMBEL : Turkish Risale
Kılıcı ve silahı olmayan. * Eyer üstünde doğru oturamayan. * Boynu eğri olan
EMBRİYOLOJİ : Turkish Risale
yun. Biy: Canlıların başlangıçtan itibaren gelişmesini inceliyen biyoloji ilminin bir bölümü. İkiye ayrılır:
Ontogonez: Yumurtadan yavruların meydana gelişini inceler.
Flogenez: Canlıların ilk yaratılışı ile bugünkü şekli arasında meydana gelen değişmeleri inceler. Dünyada başlangıçtan bugüne kadar iklim, fizik ve kimyevi şartlar, beslenme şartlarında değişmeler olmuştur. Allah, yarattıklarına karşı çok merhametli ve lütufkâr olduğu için zor şartlarda canlıların yok olmaması için vücutlarında gerekli değişikliklerle donatmıştır. Meselâ: Kutup tilkisinin kışın karlı ortama uyması için tüyleri beyaz, baharda ve yazın ise boz olur. D.D.T. gibi kimyevi ilaçlarla böceklerin tamamen imhâ olmaması için bir müddet sonra böcekler bir muâfiyet "bağışıklık" kazanıyorlar. Bunun gibi, canlılar âleminde rahmet eseri sayısız hikmetli hâdiseler var. Bu, hâdiselere "İçgüdü" "Mütasyon", "evrim" gibi bir takım isimler takıp tesadüfle izah etmek imkânı yoktur
EMCAD : Turkish Risale
(Mecid. C.) şeref, onur ve haysiyet sahibleri
EMCED : Turkish Risale
(Mecid. den) Pek büyük, daha büyük, şerefi şânı çok olan
EMCED-İ EMÂCİD : Turkish Risale
şereflilerin şereflisi, en şerefli
EMCER : Turkish Risale
Karnı büyük kimse
EMDEŞ : Turkish Risale
Elinin sinirlerinde rahâvet olup eti az olan kimse
EME : Turkish Risale
Unutmak, nisyân. * İkrar etmek
EMED : Turkish Risale
Son, nihayet. Gayet. Encam, intihâ
EMEDD : Turkish Risale
(Medd. den) Daha uzun, pek uzun, daha tavil
EMEDD-İ A'MÂR : Turkish Risale
Ömürlerin en uzun olanı
EMEK-DAR : Turkish Risale
f. Emeği geçmiş, kıdem ve mükafâta hak kazanmış memur, hizmetçi. Eski ve sadık hizmetçi
EMEL : Turkish Risale
Ricâ, ümid, şiddetli istek. Ummak. * Gaye. (İnsanları canlandıran emeldir, öldüren ye'istir. M.)
EMENE : Turkish Risale
Emn, emniyet, eminlik
EMERE : Turkish Risale
(C.: İmer) Çöllerde taştan belirlemek için yapılan alâmetler
EMERR : Turkish Risale
Pek acı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani