Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
EMESS : Turkish Risale

Çok fazla temâs eden, dokunan. En çok messeden

EMEVİ DEVLETİ : Turkish Risale

Dört halife devrinden sonra devlet idaresi Beni Ümeyye hanedanına geçmiştir. Buna nisbetle bu devlete "Emevi Devleti" adı verilmiştir. (Mi:
750) seneleri arası Emevi Devletinin saltanat devresidir. Muâviye bin Ebi Süfyan'dan başlamak üzere 14 halife gelip geçmiştir. Son halife Muhammed bin Mervan (
Mervan) dır. Bu devirde kavmiyetçilik İslâmiyete çok zararlar vermiştir. Yine bu devirde Din-i Mübinin aktar-ı İslâmda yayıldığını unutmamak icab eder. Doğuda Türkistan ve Endonezya, kuzeyde Kafkasya, batıda Anadolunun yarısı, İspanya ve Kuzey Afrika Emevi topraklarına katıldı. Emevi hükümdarlarının Ehl-i Beyt'e ettikleri zulüm ve akıttıkları kan sebebiyle çıkan isyanlar devleti zayıflattı. Abbâsi taraftarları ile kavi bir ekseriyet Abbasi tarafına geçti. Horasan'lı Ebu Müslim, Emevi Devletini bir muharebede Abbasilere devretti. Böylece Emeviler tarihe karışmış oldu. (Bak: Endülüs, Muaviye)

EMGAZ : Turkish Risale

Kırmızı, kızıl nesne, ahmer. * Aşkar at. * Koyunu sağdıklarında süt ile birlikte kan çıksa "emgazeti'ş şât" derler

EMHAK : Turkish Risale

Donuk beyaz

EMHAL : Turkish Risale

(Mehl. C.) Mehiller, mühletler, vâdeler, zamanlar, bir iş veya vazifenin yapılması için verilen fazla zamanlar

EMHAR : Turkish Risale

(Mehr. C.) Mehrler, nikâh bedelleri. Zevceynin ayrılmaları halinde kadına verilecek olan ve nikâhta kararlaştırılan para ve sair eşyalar. * (Mühür. C.) Taylar, at yavruları

EMKİNE : Turkish Risale

(Mekân. C.) Mekânlar, hâneler, evler, mahaller, mevkiler, yerler

EMKİNE-İ CEDİDE : Turkish Risale

Yeni evler

EMLA' : Turkish Risale

(Mele'. C.) Topluluklar, mele'ler, cemaatler, cemiyetler, bölükler, kalabalıklar

EMLAH : Turkish Risale

(Milh. C.) Tuzlar

EMLAK : Turkish Risale

(Mülk. C.) Mülkler. İnsanın tasarrufunda bulunan yerler. * Melekler

EMLED : Turkish Risale

En genç, çok körpe ve nazik vücut veya dal (Müennesi: Meldâ)

EMLES : Turkish Risale

Avuç içi gibi düz ve yumuşak olan

EMLET : Turkish Risale

Mülk etmek. Çiftlendirmek, tezvic

EMM : Turkish Risale

Kasdetmek

EMMARE : Turkish Risale

Emreden. Zorlayan. Cebreden

EMMÂ : Turkish Risale

(Şart edâtıdır) "Lâkin, ancak şu kadar var ki" meâlinde

EMMÂ-BA'DÜ : Turkish Risale

"Bundan sonra" manasına olup bir başlangıç hitabından sonra söylenir. Buna fasl-ı hitab denir

EMN : Turkish Risale

Eminlik. Korkusuzluk. Emniyet. Bir şeye itimad etmek. İnsanda doğruluk ve imandan ileri gelen yüksek bir meleke ve kabiliyet. Rahatlık

EMN Ü EMÂN : Turkish Risale

Korkusuzluk ve emniyet hâli

EMN Ü EMÂNET : Turkish Risale

Emniyet ve eminlik

EMN Ü ÂSÂYİŞ : Turkish Risale

Eminlik ve rahatlık, korkusuzluk, tehlikesizlik, güvenlik

EMNİYET : Turkish Risale

(Emniyyet)
Eminlik, emin olma hâli, korkusuzluk, tehlikesizlik. * İtimad, güvenme, inanma. * Polis ve zabıta teşkilâtı

EMNİYET-İ TÂMME : Turkish Risale

Tam bir emniyet ve korkusuzluk

EMPERYALİZM : Turkish Risale

Fr. Bir devletin, sınırlarını genişletme politikası. Sınırları genişletmekteki gaye, başka memleketlerin zenginlik kaynaklarını ele geçirme ve insanlarını kendi hesaplarına çalıştırmaktır. Bu maksat için çok defa silâhlı harp, hem masraflı, hem de hürriyet fikriyle bağdaşmadığından zamanımızda daha sinsi ve maskeli bir emperyalizm şekline başvurulmaktadır. Modern emperyalizm denilen bu şekil iktisadi ve kültür hayatı bakımından bir ülkeyi kendine bağlamak suretiyle menfaat (yarar) sağlamaktadır. Gelişmiş ülkeler, az gelişmiş ülkeleri bu yolla kendilerine bağımlı hâle getirmektedir. İnsanlarını kendi kültür ve ideolojileriyle yetiştirdikleri için felsefe, siyasi görüş ve yaşayış bakımından kendilerinden ayrılamaz hâle getirmek isterler