Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
ENASE : Turkish Risale

Demirin yumuşak olması

ENASİ : Turkish Risale

(Enâsiye) (İnsan. C.) İnsanlar. * Basar, göz

ENASİYA : Turkish Risale

Bir mürekkeb ilâç

ENB : Turkish Risale

Horlamak, tahkir etmek. Ayıplamak

ENBAHUN : Turkish Risale

f. Sağlam, metin, muhkem, tahkim edilmiş yer. * Hisar, kale

ENBAN(E) : Turkish Risale

f. Yiyecek çantası, heybe. Dağarcık adı verilen deri çanta

ENBAR : Turkish Risale

(Nibr. C.) Anbarlar, nibrler. İçinde çeşitli mallar saklanan kapalı mahfaza, oda

ENBAZ : Turkish Risale

(Nebez. C.) Namlar, lâkablar, takma adlar, soyadları

ENBAZÎ : Turkish Risale

f. Şeriklik, ortaklık

ENBAŞTE : Turkish Risale

f. Yıkılmış, dağılmış. * Tıkanmış

ENBEL : Turkish Risale

En şerefli

ENBER : Turkish Risale

Kadın tuzluğu adı verilen ufacık kara yemiş

ENBERUT : Turkish Risale

f. Armut

ENBESTE : Turkish Risale

f. Koyulaşmış, katılaşmış, sıvılığını kaybetmiş. * Uyuşmuş, miskinleşmiş insan

ENBESTE-DEM : Turkish Risale

f. Miskin, uyuşuk kişi. Tenbel, gayretsiz kimse

ENBUB : Turkish Risale

f. Minder, döşek, yatak. Döşeme

ENBUDE : Turkish Risale

f. İstif edilmiş, katlanmış, nizamlanmış, nizama konmuş, devşirilmiş

ENBUH : Turkish Risale

f. Ziyade, çok, kalabalık. * Çokluk, ziyadelik, cemaat, izdiham. * Meclis, kurultay. * Kalın, yoğun. * Duvarın yıkılıp dökülmesi

ENBUZEN : Turkish Risale

f. Asıl, esas, madde

ENBUŞE : Turkish Risale

Patates gibi yerden çıkarılan şeyler. * Ağaç kökleri

ENBÛY : Turkish Risale

f. Koklama, koku alma

ENBÜR : Turkish Risale

f. Ateş veya ocağı karıştırmağa mahsus âlet

ENBÜRE : Turkish Risale

f. Dere, çay. * Tüyü dökülmüş olan hayvan. * Dolap beygiri. * İşkembe

ENBİR : Turkish Risale

f. Yaş ve kuru çamur

ENBİRE : Turkish Risale

f. Üzeri toprakla sıvalı olan damlarda sıvanın altına konulan çalı, saz, talaş gibi şeyler