Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
ERES : Turkish Risale

Çiftçilik, çiftçi olma

ERETT : Turkish Risale

Peltek adam, kekeme kimse

ERFA' : Turkish Risale

Daha yüksek, çok ulvi, en yüce

ERFA'-I DERECÂT : Turkish Risale

Derecelerin en yükseği

ERFAK : Turkish Risale

En ziyade yumuşak. * Arkadaş, refik olmaya en çok lâyık, elyak

ERFEŞ : Turkish Risale

Nefsî isteklerine düşkün olan. * Kulakları uzun ve kaba (adam)

ERGA(B) : Turkish Risale

(Ergav)
f. Irmak, dere, çay, nehir, akarsu. * Su akıtmak için açılan yol, ark

ERGAD : Turkish Risale

Maişetçe daha ferahlık. Geniş maişet

ERGAL : Turkish Risale

Sünnet olmamış kişi

ERGAN : Turkish Risale

Söz dinlemek

ERGANDE : Turkish Risale

f. Hırslı, öfkeli. * İçkiye düşkün olan sarhoş

ERGAVAN : Turkish Risale

Bir kırmızı çiçek. Ercüvân denilen kırmızı çiçekli ağaç

ERGEN : Turkish Risale

(Bâliğ) Çocukluk çağından gençlik çağına geçmiş olan, aklı ermeğe başlamış, bâliğ.Erginlik çağına gelen müslüman genç, namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek gibi Allah'ın farz kıldığı emirlerini yerine getirmeğe mükellef (yükümlü) olur. Küçük yaştan itibaren derece derece gerekli dini bilgiyi öğrenir. Ve iyi alışkanlıklar edinirse ergenlik çağında bunlara daha kolay uyar

ERGUN : Turkish Risale

f. Sert başlı at. Hızlı ve oynak olarak giden at

ERGÜVAN : Turkish Risale

Güzel ve parlak kızıl renkli bir çiçek. (Garbda ercuvan denilir.)

ERGİDE : Turkish Risale

f. Hiddetlenmiş, kızmış, öfkelenmiş, asabileşmiş

ERGİDE-NİGÂH : Turkish Risale

f. Öfkeli, hiddetli bakış

ERGİMEK : Turkish Risale

(Bak: Zeveban etmek)

ERHA : Turkish Risale

(Rehâ. C.) El değirmenleri

ERHAB : Turkish Risale

Vâsi, geniş, açık

ERHAM : Turkish Risale

(Rahim. C.) Döl yatakları, rahimler. * Yakın hısımlar, akrabalar

ERHAM-ÜR RÂHİMÎN : Turkish Risale

Merhametlilerin en merhametlisi. * Allah'ın (C.C.) sıfatlarındandır

ERHAS : Turkish Risale

(Rahis. den) Pek ucuz

ERK : Turkish Risale

Tıb: Uykusuzluk hastalığı

ERKA : Turkish Risale

Ziyade yükselen. Çok yükselen