Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
ESEFA : Turkish Risale

Vâ esefâ! Eyvah, yazık!

ESEKK : Turkish Risale

Tavşan. * Kulağı kesik olan. * Küçük kulaklı. * Kulağı işitmeyen. Sağır

ESELE : Turkish Risale

(C.: Eslâl-Üsül) Ilgın ağacı. * Asıl

ESENN : Turkish Risale

Daha yaşlı, en yaşlı. İhtiyar

ESER : Turkish Risale

Serçe kuşu. Usfur. * Göbeğinde illeti olan

ESER-İ CEDİD : Turkish Risale

Eskiden imâl edilen kâğıt cinslerinden birinin adı idi

ESER-İ DEST : Turkish Risale

El eseri, kendi kuvvet ve kudretinin eseri

ESER-İ HAYAT : Turkish Risale

Hayat alâmeti, hayat eseri, hayat belirtisi

ESER-İ SAN'AT : Turkish Risale

San'at eseri. San'at değeri olan eser

ESFA : Turkish Risale

En saf, pek safi, pek temiz

ESFAD : Turkish Risale

(Safd. C.) Atiyye ve ihsanlar

ESFAR : Turkish Risale

(Sefer. C.) Seferler, yolculuklar, yola gidişler. * Düşmana karşı gidişler, akınlar. * (Sifr. C.) Büyük kitaplar, ciltler

ESFAR-I BAHRİYYE : Turkish Risale

Deniz yolculukları. Deniz seferleri

ESFAR-I BAÎDE : Turkish Risale

Yolculuklar, uzak seferler

ESFAT : Turkish Risale

(Sefet. C.) Sepetler

ESFEL : Turkish Risale

En sefil, çok sefil, en alçak, en aşağı, çok fenâ

ESFEL-İ SÂFİLÎN : Turkish Risale

Sefillerin en sefili. Cehennem'in en aşağı tabakasındakiler

ESFEL-İ SÂFİLÎN-İ HISSET : Turkish Risale

Alçaklığın en aşağı derecesi

ESFELİYYET : Turkish Risale

Aşağılık, âdilik, alçaklık

ESHA : Turkish Risale

(Sahi. den) Çok cömert, fazla eli açık, pek sahi kimse

ESHA' : Turkish Risale

Türlü türlü, günâ gûn, rengârenk

ESHAB : Turkish Risale

Çekmek, cezb

ESHAL : Turkish Risale

Misvak ağacı

ESHAM : Turkish Risale

(Sehm. C.) Oklar. * Nasibler, hisseler

ESHAM-I UMUMİYE : Turkish Risale

Tanzimat devrinde devletin, halka borç karşılığı olarak verdiği hisse bedelleri