Turkish Risale
ESHAR : Turkish Risale
Seher vakitleri, seherler. Gece yarısından sonra ve tan yeri açılmazdan evvelki vakitler
ESHAR-I BAHAR : Turkish Risale
Bahar sabahları
ESHED : Turkish Risale
Becerikli, maharetli, mahir, açıkgöz, uyanık olan kişi
ESHEL : Turkish Risale
Çok kolay, daha kolay, asan
ESHEL-İ TARİK : Turkish Risale
En çıkar yol. En kolay ve kestirme olan yol
ESHEL-İ UMUR : Turkish Risale
İşlerin en kolayı
ESHER : Turkish Risale
Uyanık kimse
ESHİYA : Turkish Risale
(Sahi. C.) Cömertler, sahiler
ESKAB : Turkish Risale
Delmek. * Ateş yakmak
ESKAF : Turkish Risale
Uzun boylu, iri kimse
ESKAL : Turkish Risale
(Sakil. den) Daha sakil, en ağır, en çirkin. * Kaba, can sıkıcı
ESKAM : Turkish Risale
(Sakam. C.) İlletler, hastalıklar, dertler
ESKEF : Turkish Risale
(C: Esâkif) Kunduracı, eskici
ESKEFE : Turkish Risale
Kapı basamağı, eşik
ESKİMO : Turkish Risale
Grönland, Alaska ve Kuzey Kanada'da yaşayan bir kavmin adı
ESL : Turkish Risale
Karaılgın ağacı
ESLAH : Turkish Risale
En sâlih, en iyi. (Bak: Aslah)
ESLAHAKALLAH : Turkish Risale
Allah seni ıslâh etsin
ESLAK : Turkish Risale
Ağaç, şecer
ESLAS : Turkish Risale
(Sülüs. C.) Sülüsler, üçde birler, üçde bir parçalar
ESLEB : Turkish Risale
İnsanın vücudunda veya yüzünde bulunan ben, nokta. * Süprüntü, moloz
ESLEM : Turkish Risale
Daha sağlam, en selâmetli, en sâlim
ESLEM-İ TARİK : Turkish Risale
Yolun en selâmetlisi. En selâmetli yol
ESLÂF : Turkish Risale
(Selef. C.) Selefler, evvelkiler, geçmişler
ESLÂF-I İZÂM : Turkish Risale
Evvelce gelmiş olan büyük zâtlar. (İmâm-ı A'zam, İmâm-ı Şâfii gibi)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani