Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
EVCA-İ ŞEDİDE : Turkish Risale

Şiddetli ağrılar

EVCAR : Turkish Risale

İçinde gizlenmek için avcılar tarafından yapılan siperler, çukurlar

EVCEB : Turkish Risale

Çok vacib. Çok gerekli. Çok lüzumlu

EVCEB-İ VECÂİB : Turkish Risale

Lüzumluların en lüzumlusu, en çok lüzumlu olan şey

EVCEDETHU-L ESBAB : Turkish Risale

(İcad. dan) "Onu sebepler icadediyor. Sebepler bu şeyi icadediyor." mânasında dinsizliği ima eden bir söz

EVCEH : Turkish Risale

En vecihli, çok uygun, en münâsebetli

EVCEH-İ AKVÂL : Turkish Risale

Sözlerin en uygunu, kavillerin en münasebetlisi

EVCEL : Turkish Risale

Çok korkak adam. Cesaretsiz kişi

EVCER : Turkish Risale

Çok çekingen, utangaç kimse

EVCÜMEND : Turkish Risale

f. Top, küme, yığın, toplanma. * Toplu, idareli, evini muntazam tutan. Hanesini iyi ve tertipli bir hâlde bulunduran

EVDA : Turkish Risale

Yaban faresi. * Kursağının tüyleri beyaz olan güvercin. (Bak: Kası'a)

EVDAD : Turkish Risale

(Vedid. C.) Sevgililer, sevilenler

EVDİYE : Turkish Risale

(Vâdi. C.) Vâdiler. Dereler

EVED : Turkish Risale

Kuvvet. Ağır yük götürmek. * Eğrilik

EVEND : Turkish Risale

f. Kap. Kabkacak

EVFA : Turkish Risale

Çok vefalı. Çok sadakatli. Ahdine vefası kuvvetli. * En çok. Pek tamam. * Tam yetişmek

EVFAD : Turkish Risale

Çeşitli fırkalar

EVFAK : Turkish Risale

Daha muvafık. En uygun. En muvafık

EVFER : Turkish Risale

(Vâfir. den) Çok. Bol

EVGAD : Turkish Risale

(Vagd. C.) Ahmaklar, eblehler, salaklar, bönler, akılsızlar

EVGENC : Turkish Risale

f. Nedâmet, pişmanlık, pişman olma hâli

EVHAD : Turkish Risale

Vahid. Tek

EVHAL : Turkish Risale

(Vahal. C.) Sıvalar, balçıklar, çamurlar. * Mekânlar, hâneler, evler, durulacak veya oturulacak yerler

EVHAM : Turkish Risale

Olmayan bir şeyi olur zannı ile meraklanma. Üzüntü. Vehimler. Kuruntular. Zarar ihtimâli çok az olan bir şeyden meraklanma ve üzülme

EVHAM-SÂZ : Turkish Risale

f. Evham veren