Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
BEVABET : Turkish Risale

Kapıcılık, kapı bekçiliği

BEVABÎ : Turkish Risale

Kapıcılık, kapı bekçiliği

BEVADİ : Turkish Risale

(Bâdiye. C.) Bâdiyeler, sahralar, çöller

BEVADİR : Turkish Risale

(Bâdire. C.) Bâdireler, olagelen hâdiseler

BEVAH : Turkish Risale

Aşikâr, meydanda, belli. Herkesin gözleri önünde

BEVAHE : Turkish Risale

(Bûhe. C.) Dişi baykuşlar. * Çakır doğan kuşları. * Ahmak, ebleh adamlar

BEVAHEN : Turkish Risale

Belli olarak, âşikar

BEVAHİD : Turkish Risale

Musibetler, felâketler, âfetler, belâlar

BEVAKİ : Turkish Risale

(Bâki, Bâkiye. C.) Bâkiler, kalanlar, daim olanlar

BEVANİ : Turkish Risale

Kaburga kemikleri. * Deve ayakları

BEVAR : Turkish Risale

Mahvolma, çürüme, yok olma. * Kadının kocaya varmayıp evde kalması

BEVARİ : Turkish Risale

(Bâriyye. C.) Hasırlar, ince kumaştan örülmüş hasırlar

BEVARİD : Turkish Risale

(Bârid. C.) Soğutulmuş yemekler. * Omuzlarda boyun arasında, gerdanın yanında veya kulaklar arasında ve ensede olan etler. * Sakat şeyler

BEVARİH : Turkish Risale

(Bârih. C.) Şiddetli sıcaklar ve şiddetli rüzgârlar ki, adına Samyeli denir

BEVARİK : Turkish Risale

(Bârika. C.) Şimşek ve yıldırım parıltıları. * Parıltılar, gözleri kamaştırıcı olan şeyler

BEVAS : Turkish Risale

f. Sıkıntı, keder, mihnet, elem, dert, kaygı, gam. * Yokluk

BEVASİR : Turkish Risale

(Bâsur. C.) Mayasıllar, basurlar

BEVATIL : Turkish Risale

(Bâtıl. C.) Batıllar, hurafeler. Hak olmayanlar, sahteler

BEVATIN : Turkish Risale

(Bâtın. C.) Gizli ve kapalı şeyler. Aşikâr olmayan şeyler. (Zıddı: Zevahir'dir.)

BEVATİR : Turkish Risale

(Bâtire. C.) Keskin, çok kesen kılıçlar

BEVAİK : Turkish Risale

(Bâika. C.) Belâlar, musibetler, felâketler, âfetler

BEVAŞE : Turkish Risale

Çiftçilerin harman savurmakda kullandıkları çatal şeklindeki tahta kürek, yaba

BEVB : Turkish Risale

Menetmek

BEVBAT : Turkish Risale

Sahra, çöl, geniş kumluk araziler

BEVC : Turkish Risale

Berk, şimşek. * Yorulma. * Bağırma, haykırma