Turkish Risale
EZEM : Turkish Risale
Ağzını yumup oturmak. * Sabretmek. * Yemekten ve içmekten men'etmek. * Isırmak. * Gayret etmek. * Bükmek
EZFAR : Turkish Risale
Tırnaklar. * Tırnakbahuru denilen tıbbi bir koku. * Şimal kutbunda bulunan küçük yıldızlar
EZFELÎ : Turkish Risale
Cemaat-ı kalile. Az cemaat. Ufak topluluk
EZFER : Turkish Risale
Güzel kokulu şey
EZFİLE : Turkish Risale
Cemaat, topluluk, güruh, bölük
EZFİR : Turkish Risale
Çok iyi kokulu nesne
EZGEHAN : Turkish Risale
f. Tembel adam. İşi gücü olmayan kimse
EZHAB : Turkish Risale
(Zeheb. C.) Yumurta sarıları. * Altunlar
EZHAN : Turkish Risale
Zihinler. Müdrikler. Anlamayı meydana getiren duygular
EZHAR : Turkish Risale
(Zehre. C.) Çiçekler. Zehreler. şukufeler
EZHAR (AZHÂR) : Turkish Risale
(Zahr. C.) Satıhlar, yüzler. * Sırtlar, arkalar. Binek hayvanının sırtları
EZHAR-I NEV-BAHÂR : Turkish Risale
Bahar çiçekleri
EZHAR-I REBİÎ : Turkish Risale
Bahar çiçekleri
EZHEL : Turkish Risale
Gafil kimse. Gaflette bulunan kişi. * Pek dalgın
EZHER : Turkish Risale
Pek beyaz ve parlak. * Ay, kamer, * Saf ve parlak olan. * Cuma günü. * Vahşi sığır
EZHER-ÜL VECH : Turkish Risale
Yüzü nurlu olan
EZHERAN : Turkish Risale
(Ezhereyn) Ay ile güneş
EZKA : Turkish Risale
En anlayışlı. En zeki
EZKAN : Turkish Risale
(Zakn. C.) Çeneler
EZKAR : Turkish Risale
(Zikr. C.) Zikirler
EZKAT : Turkish Risale
f. Kötü düşünceli kişi
EZKER : Turkish Risale
Maharetli duvar ustası
EZKİYA : Turkish Risale
Saf, temiz, iyi halli kimseler
EZL : Turkish Risale
Güçlük. * Darlık. * Hapsetmek
EZLAK : Turkish Risale
Aleyhte söz söyleyen adam. * Keskin olan şey
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani