Multilingual Turkish Dictionary Turkish Risale

FECR-İ ÂTÎ : Turkish Risale

Gelecekteki fecr. 1908 meşrutiyet inkılâbından sonra Servet-i Fünun mecmuası etrafından toplanan bir kısım gençlerin kurmak istedikleri ekolün (cemiyetin) adıdır

FECS : Turkish Risale

Büyüklenmek, ululanmak, kibirlenmek

FECVA : Turkish Risale

Kirişi çıkmış ve ayrılmış olan yay

FECVE : Turkish Risale

Avlu. * Genişlik

FECÎ' : Turkish Risale

Çok acı veren, acıklı

FECÎA : Turkish Risale

(C.: Fecâyi') Belâ, felâket, âfet, musibet, fâcia

FECİR : Turkish Risale

(Bak: Fecr)

FED'A : Turkish Risale

El ve ayağı eğri olan kadın. (Müz: Efdâ)

FEDA' : Turkish Risale

Kurban. * Uğruna verme, gözden çıkarma. * Bir yere toplanmış arpa, buğday veya hurma. * Hurma ve üzüm kurutulan yer

FEDAKÂR : Turkish Risale

f. Her türlü zahmetlere göğüs gererek dâvası uğruna sebat eden

FEDAKÂRANE : Turkish Risale

f. Canını ve herşeyini feda eder derecesinde. Her türlü eziyet ve zahmetlere göğüs gererek, dâvası uğruna sebat edene yakışacak surette

FEDAKİL : Turkish Risale

Emirlerin büyükleri

FEDAME (FEDUME) : Turkish Risale

Yorgunluk. * Tembellik

FEDAVİYYE : Turkish Risale

Fedailer. Fedai takımı, serdengeçtiler

FEDAÎ : Turkish Risale

Dâvası ve gayesi uğruna herşeyini çekinmeden feda edebilen

FEDDAD : Turkish Risale

şiddetli ses. Ekinci. * Çoban

FEDDAN : Turkish Risale

(C: Fedâdin) Bir çift öküz. * Bir günde bir çift öküzle sürülebilen arazi. * Daha çok mısırda yer ölçülerinde kullanılan bir kelime

FEDEK : Turkish Risale

Irak diyarında bir beldenin adı

FEDERAL : Turkish Risale

Fr. Bir devletler federasyonu ile alâkalı, yahut ona ait

FEDERASYON : Turkish Risale

Fr. Bir kaç devletin bir devlet meydana getirecek şekilde birleşmesi. * Aynı çeşitten bir çok kurulların meydana getirdiği birlik

FEDEVKES : Turkish Risale

Arslan, esed

FEDFED : Turkish Risale

(C: Fedâfid) Düz yer. * Büyük sahrâ. * Yaban. * Yüksek mekân. * Sığır buzağısı

FEDG : Turkish Risale

Baş yarmak

FEDGAM : Turkish Risale

(C: Fedâgım) Güzel, gökçek kişi

FEDH : Turkish Risale

Bir kimseyi borca sokmak. * Ağır işe giriftar etmek