Turkish Risale
FERSA : Turkish Risale
f. Mahveden, yoran, aşındıran manasına kelimelere bitişir. Meselâ: Tahammül-fersa $
Tahammül bırakmayan. Tâkat-fersa $
Tâkatsız düşüren, tâkat bırakmayan
FERSAH : Turkish Risale
Uzunluk ölçüsü birimidir, iki çeşittir: Deniz fersahı: 5555 m. Kara fersahı: 4444 m. * İki şey arasındaki açıklık. * Sükun ve hareket arasındaki vakit. * Zaman. Saat. * Dâimî ve çok olup aslâ kesilmeyen şey
FERSAH FERSAH : Turkish Risale
(Uzaklık için) Çok çok. Çok fazlaca uzak
FERSAN : Turkish Risale
f. Derisi kürk yapımında kullanılan bir sansar cinsi
FERSE : Turkish Risale
İnsanın boynunda ve arkasında olan ve gittikçe zaaf verip boynunu ve belini eğip, helâk eden yel
FERSENDAC : Turkish Risale
f. Ümmet
FERSENG : Turkish Risale
(Bak: Fersah)
FERSUD(E) : Turkish Risale
f. Eskimiş, yıpranmış. * Eski, yırtık
FERSUDE-GÎ : Turkish Risale
f. Eskilik, yıpranış, fersudelik
FERTUT(E) : Turkish Risale
f. Pir, çok ihtiyar. * Bunak, kocamış
FERTUTE : Turkish Risale
Kadın esirler hakkında kullanılan tâbirlerdendir. Esir edilen kadınlar hakkındaki diğer tâbirler şunlardır: Mâriye, ümmülveled, acuze, duhter, yekdest, yekçeşm, mâyube. (O.T.D.S.)
FERTUTÎ : Turkish Risale
f. İhtiyarlık, pirlik, bunamışlık, bunaklık
FERUKA : Turkish Risale
Böğürün yağı. * Korkak kişi
FERVE : Turkish Risale
f. Bazı hayvanların makbul olan derileri. Kürk
FERY : Turkish Risale
İyi iş işlemek. * Meşin dikmek. * Yaramaz iş. Bir nesneyi ıslah için kesmek
FERYAD : Turkish Risale
f. Bağırıp çağırma. Yüksek sesle medet istemek. Figan
FERYAD-BAHŞA : Turkish Risale
f. Feryâd ettiren, bağırttıran
FERYAD-HAN : Turkish Risale
f. Yardım isteyen
FERYAD-I ANDELİB : Turkish Risale
Bülbülün feryâdı, ötmesi. * Yirmiiki martta olan bir fırtına
FERYAD-RES : Turkish Risale
f. Feryâd edenin imdâdına koşan, yardımına gelen
FERZ : Turkish Risale
Çukur yer. * Düz yer. * Ayırmak
FERZA' : Turkish Risale
Pamuk çekirdeği
FERZAH : Turkish Risale
Akrep isimlerinden bir isim
FERZAN : Turkish Risale
İlim ve hikmet
FERZANE : Turkish Risale
f. Bilgili kimse. Hakîm, feylesof. * Tas: Nefsanî alâkalardan sıyrılmış kimse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani