Turkish Risale
FOYA : Turkish Risale
İtl. Gizli oyun, hile. Göz boyacılığı, sahtekârlık. * Elmasların yuvalarında yatağına konulan ince madeni yaprak
FOŞTINA : Turkish Risale
Eskiden Tuna nehrinden istifade edenlerden alınan su resmi
FRENGİSTAN : Turkish Risale
f. Avrupa, garb âlemi, batı memleketleri
FRENK : Turkish Risale
Avrupalı. Fransız. (Ey bu vatan gençleri! Frenkleri taklide çalışmayınız!... Ayâ Avrupa'nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adavetden sonra, hangi akıl ile onların sefahet ve bâtıl efkârlarına ittiba edip emniyet ediyorsunuz? Yok! Yok! Sefihane taklid edenler, ittiba değil, belki şuursuz olarak onların safına iltihak edip kendi kendinizi ve kardeşlerinizi idam ediyorsunuz. Âgâh olunuz ki!... siz ahlâksızcasına ittiba ettikçe, hamiyet davasında yalancılık ediyorsunuz!... Çünki şu surette ittibaınız, milliyetinize karşı bir istihfaftır ve millete bir istihzâdır! L.)
FRENK SAKALI : Turkish Risale
Eskiden frenkleri taklid suretiyle bırakılan sakal hakkında kullanılan bir tabirdi. Çeneye gelen kısım uzunca bırakılıp, yukarı tarafları kısa kesilen veya traş edilen sakal demektir
FRENKVÂRİ : Turkish Risale
f. Frenk gibi
FUA : Turkish Risale
Keler, kertenkele. * Her nesnenin evveli. * şiddetli koku. Güzel koku
FUAD : Turkish Risale
Kalb, gönül, yürek
FUADÎ : Turkish Risale
Gönül ve kalble alâkalı
FUAK : Turkish Risale
Can çekişme. * Midenin çekilip toplanması. * Hıçkırık
FUALA : Turkish Risale
(Fâil. C.) Fâiller, özneler, işi yapmış olanlar
FUDALA : Turkish Risale
(Fazıl. C.) Faziletliler. Fâzıllar
FUHUL : Turkish Risale
(Fahl. C.) Büyük âlimlerin ileri gelenleri. Emsalinden üstün olanlar. (Bak: Fahl)
FUHUL-İ MÜFESSİRÎN : Turkish Risale
Tefsircilerin en ileri gelenleri, müfessirlerin en önde olanları
FUHUL-İ ULEMA : Turkish Risale
İlim ve faziletçe emsallerinden üstün olan âlimler
FUHUL-İ ŞUARA : Turkish Risale
Şâirlerin en üstünleri
FUHŞ : Turkish Risale
Edeb ve terbiyeye uymayan hareket. * Haddini aşmak. Çirkin, kötü. İş ve sözde taşkınlık. Haram. * Çok günah ve çok fena bir fiil olan zina
FUHŞİYYAT : Turkish Risale
(Fuhş. C.) Çok çirkin işler, günahlar
FUKAHA : Turkish Risale
(Fakih. C.) Fakihler. Fıkıh âlimleri. (Bak: Fıkıh)
FUKARA : Turkish Risale
(Fakir. C.) Yoksullar, fakirler
FUKARA-PERVER : Turkish Risale
f. Fakire bakan. Fukarayı koruyan
FUKARA-YI SÂBİRÎN : Turkish Risale
Sabreden ve avuç açmayan fakirler
FUKKA' : Turkish Risale
Ekseriya şerbet içilen kap. * Yağmur suyunun üstünde olan kabarcık ve köpük
FUKM : Turkish Risale
(Fukum) Çene
FUKU' : Turkish Risale
(C: Faki) Çok sarı olmak. * Safi olmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani