Turkish Risale
DEVAN : Turkish Risale
f. Hızlı yürüyen, koşan, seğirten
DEVANİK : Turkish Risale
(Dânık. C.) Bir dirhemin dörtde birleri
DEVAR : Turkish Risale
Baş dönmesi hastalığı
DEVARİ' : Turkish Risale
(Dır. C.) Zırhlar. Zırhlılar. Zırhlı gemiler
DEVAT : Turkish Risale
(C.: Devâyât) Divit
DEVAVİN : Turkish Risale
(Divân. C.) Divânlar, eski şairlerin şiirlerini topladıkları kitablar
DEVAÎ : Turkish Risale
(Devâiye) İlâç cinsinden. İlâca âit ve müteallik. Devaya dâir
DEVAİ : Turkish Risale
(Dâiye. C.) Batından, içten gelen bir duyguyu teşvik edici hâlât
DEVAİR : Turkish Risale
(Dâire. C.) Daireler. Resmî işlerin görüldüğü yerler
DEVAİR-İ ASKERİYE : Turkish Risale
Askerî daireler
DEVAİR-İ DEVLET : Turkish Risale
Devlet daireleri
DEVAİR-İ MÜTEDAHİLE : Turkish Risale
İç içe daireler
DEVAİR-İ RESMİYE : Turkish Risale
Resmî daireler
DEVB : Turkish Risale
Kötü hâl
DEVBEL : Turkish Risale
Bir karar üzere durup büyümeyen küçük eşek
DEVDAT : Turkish Risale
Çocukların oyun oynadığı yer
DEVDERÎ : Turkish Risale
Kısa boylu cariye
DEVENDE : Turkish Risale
f. Seyyah. Seyahat eden, gezen, dolaşan
DEVERAN : Turkish Risale
Dönüş, dolaşmak. Tedavül. Yerinde durmamak. Devretmek
DEVERAN-I DEM : Turkish Risale
Kan dolaşımı, kan deveranı
DEVERAN-I DÜNYA : Turkish Risale
Dünyanın dönüp devretmesi
DEVF : Turkish Risale
Suda ıslamak. * Irak etmek, uzaklaştırmak. * Misk ezmek
DEVH : Turkish Risale
Hor, hakir olmak. Hor, hakir etmek. * Kahretmek
DEVHA : Turkish Risale
(C.: Devah-Devâyih) Büyük ağaç
DEVK : Turkish Risale
Döğmek. * Karışmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani