Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
FİKR-İ FÂSİD : Turkish Risale

Bozuk fikir, fâsid fikir

FİKR-İ MUZMER : Turkish Risale

Gizli kalmış ve dışarı vurulmamış fikir

FİKR-İ TA'KİB : Turkish Risale

Sona erdirme, peşini bırakmama

FİKR-İ VATAN : Turkish Risale

Vatan düşüncesi, vatan fikri

FİKR-İ ÂMİYANE : Turkish Risale

Bayağı fikir, alelâde düşünce

FİKR-İ İNFİRADÎ : Turkish Risale

Tek başına olmak fikri, istişâresiz iş yapmak. Bir şeyi sâde kendine mal etmek fikri, hodgâmlık. (Bak: Himmet)

FİKREN : Turkish Risale

Zihnen, fikir ile, düşünerek

FİKRET : Turkish Risale

Düşünme, tefekkür, teemmül, fikir, Düşünülen şey

FİKRET-İ BEYZA : Turkish Risale

Münevver fikir. Parlak fikir

FİKRÎ : Turkish Risale

(Fikriye) Fikir cinsinden, fikirle alâkalı. Fikre âit ve müteallik

FİKRİYYAT : Turkish Risale

Fikir ve düşünce ile olan işler

FİL : Turkish Risale

(C.: Efyal-Füyul) Daha ziyade Hindistan ve Asya gibi yerlerde bulunan iri vücudlu, hortumlu bir hayvan

FİL SURESİ : Turkish Risale

Kur'an-ı Kerim'de
sure olup Mekke-i Mükerreme'de nâzil olmuştur

FİL VAK'ASI : Turkish Risale

(Bak: Ebrehe)

FİLAHET : Turkish Risale

Çiftçilik, tarla işleri, rençberlik, çift sürmek

FİLASL : Turkish Risale

(Fi-l-asl) Aslında olduğu gibi

FİLCÜMLE : Turkish Risale

(Fi-l-cümle) Ezcümle, minelcümle. Bir hayli. Emsalinden beri

FİLHAKİKA : Turkish Risale

(Fi-l-hakika) Hakikatte, esasında, hakikaten, doğrusu

FİLHAL : Turkish Risale

(Fi-l-hâl) Şimdi, hemen. * Bu halde. * Hadd-i zâtında

FİLK : Turkish Risale

Zahmet, meşakkat. * Acib emir. * Parça

FİLL : Turkish Risale

Yağmur yağmayıp ot bitmeyen yer, otsuz yer

FİLMEDİNE(Tİ) : Turkish Risale

(Fi-l-Medine(ti))
Medine şehrinde

FİLMESEL : Turkish Risale

Misaldeki gibi, meselâ

FİLO : Turkish Risale

Birkaç savaş gemisinden mürekkep donanma parçası. Donanmanın bir kısım ve bölüğü

FİLOZOF : Turkish Risale

(Bak: Feylesof)