Turkish Risale
FİRAŞ-I SAHİH : Turkish Risale
Fık: Nikâh ve mülk-i yemine müstenid bulunan istifraş. Mülk-i yemin, bir kimsenin temellükünde bulunan cariye demektir. Binaenaleyh bu iki şarta dayanan istifraştan, meydana gelecek çocuk, varis addolunur. Ancak, cariyeyi istifraşta husule gelen çocuğun kendisinden olduğunu müstefrişin söylemesi lâzım gelirdi. (O.T.D.S.)
FİRAŞ-I ZAİF : Turkish Risale
Fık: Cariyenin firaşı. (Bununla neseb sâbit olur) (O.T.D.S.)
FİRAŞ-I İSTİRAHAT : Turkish Risale
Rahat döşeği
FİRAŞİYET : Turkish Risale
Karılık. * Fık: Birisinin karısı oluş. Zevciyet
FİRBAR : Turkish Risale
Ululuk, azamet. * Ardınca gelicilik, peşinden gelmek
FİRC : Turkish Risale
Sır saklamayan kişi
FİRDEVS : Turkish Risale
Cennet. Cennette altıncı kat. * Bostan
FİREUNÎ : Turkish Risale
Hat, minyatür, tezhib gibi güzel san'atlarda kullanılan bir kâğıt cinsi
FİREZDEK : Turkish Risale
(C: Ferâzık) Hamur yuvarlağı, hamur parçası
FİRFÎR : Turkish Risale
Menekşe
FİRFİS : Turkish Risale
Yaban sineği
FİRK : Turkish Risale
Koyun sürüsü. * Parça
FİRKAT : Turkish Risale
(Fürkat) İftirak. Dostlardan ve sâir sevdiği şeylerden ayrılış. Firak. Müfarakat
FİRKATEYN : Turkish Risale
Buharın icadından evvel kullanılan harp gemilerindendir. Bu gemiler, güvertelerinin altında bir batarya topu hâvi olup hızlı giderlerdi. Bu gemilerin üç direkleri vardı ve içlerinde mürettebatının binbeşyüzü bulanları da vardı
FİRMA : Turkish Risale
ing. Tescil edilmiş ticarî müessese
FİRNAS (FÜRÂNİS) : Turkish Risale
(C: Ferânis) Boynu kalın arslan. * Köylü reisi
FİRS : Turkish Risale
Bir nevi ot
FİRSA : Turkish Risale
(C: Firâs) hayız bezi
FİRSAD : Turkish Risale
Kırmızı dut. * Böğürtlen
FİRSEK : Turkish Risale
(C: Ferâsik) Çekirdeğinden ayrılmayan şeftali
FİRUDEST : Turkish Risale
f. Birkaç hânendenin hep bir ağızdan usûlüne uygun olarak söyledikleri nağme
FİRUZ : Turkish Risale
Said, hurrem, saadetli, uğurlu, muzaffer, mansur
FİRUZ ABADÎ : Turkish Risale
(Mecdüddin Muhammed) (Hi:
817) İran'ın Şiraz Eyâletinde Firuzâbad isimli beldenin Kâzrun kasabasında doğmuştur. Büyük âlimlerdendir. Yedi yaşında Kur'anı hıfzetmişlerdi. Çok seyahat etmiştir. Bursa'ya geldiğinde Yıldırım Bayezid Han tarafından kendisine fevkalâde ikrâm olundu. En meşhur eseri olan altmış ciltten müteşekkil El-Lâmi lügat kitabından hülâsa ettiği Kamus'tur. Yemen'de kadı iken vefat etmiştir. (R. Aleyh)
FİRUZ-BAHT : Turkish Risale
f. Şanslı, uğurlu
FİRUZ-MENDÎ : Turkish Risale
f. Galebe, zafer
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani