Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
FİRUZE : Turkish Risale

Nişabur'da çıkan açık mavi renkli ve kıymetli bir taş

FİRUZE-FAM : Turkish Risale

Açık mavi renkli, gök renkli

FİRUZE-RİVAK : Turkish Risale

Gökyüzü, sema

FİRUZENDE : Turkish Risale

f. Meşhur bir cins lâle

FİRYE : Turkish Risale

Yalan, kizb

FİRZAH : Turkish Risale

Göğsü geniş, etli kimse

FİRZAN : Turkish Risale

(C: Ferâzine) Arif. * Fen sahibi kimse

FİRZE : Turkish Risale

Parça

FİRZEL : Turkish Risale

Demircilerin demir kestikleri alet. Kayıt

FİRİB : Turkish Risale

f. Aldatıcı, aldatan, kandıran manasında birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Dil-firib $
Gönül aldatan. Nazar-firib $
Göz aldatan

FİRİBENDE : Turkish Risale

f. Kapılmış, aldanmış

FİRİFTE : Turkish Risale

f. Kandırılmış, aldanmış, aldatılmış

FİRİFTE-DİL : Turkish Risale

f. Gönlü aldanmış

FİRİSTADE : Turkish Risale

(C.: Firistâdegân) f. Elçi, gönderilmiş. * Peygamber

FİRİŞTE : Turkish Risale

(C.: Firiştegân) f. Mâsum, suçsuz, günahsız. * Melek. * Mc: İyi huylu kimse

FİRİŞTE-SIFAT : Turkish Risale

f. İyi huylu kimse, huy ve tabiatça melek gibi olan

FİRŞAT(A) : Turkish Risale

Genişlik, vüs'at. * İki ayağının arasını ayırıp genişletmek

FİSAL : Turkish Risale

(Fasıl. C.) Ayrılmış olanlar. * Yavrunun sütten kesilmesi. * Kısa duvar. * İnsanların lehinde veya aleyhinde söz söyleyerek para toplıyan. * Ana sütünden kesilmiş hayvan yavrusu (Füslan, fislan şeklinde de olur.)

FİSFİSE : Turkish Risale

Yonca otu

FİSK : Turkish Risale

(Bak: Fısk)

FİSKİL : Turkish Risale

Yarış atlarından cemeleden sonra geleni

FİSL : Turkish Risale

Ahmak

FİSSÎK : Turkish Risale

Fıskı dâim olan

FİSTAN : Turkish Risale

Kadınların bellerinden aşağı giydikleri geniş ve uzun elbise. Ayrıca Arnavutlarla Rumların, dizlerine kadar giydikleri kırmalı elbiseye de bu ad verilir. * Direklerin güverte ıskaçalarını sudan muhafaza için üzerine kalın bırandadan çevrilen kılıf. (O.T.D.S.)

FİTAM : Turkish Risale

Çocuğu sütten kesmek