Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
GARAN : Turkish Risale

Tavşancıl kuşunun erkeği. * Açlık. * Zayıflık

GARARE : Turkish Risale

(C: Garâyir) Büyük kıl çuval, harar. * Gafil olmak

GARAT : Turkish Risale

(Gâret. C.) Yağmalar. Çapulculuklar

GARAYİR : Turkish Risale

(Garâre. C.) Büyük kıl çuvallar, hararlar

GARAZ : Turkish Risale

(C: Ağraz) Maksat, niyet, gaye, kasıt. Kötü niyet. Kin. * Ok atılan nişan. * Izdırab. Acı. * Zelillik

GARAZ-ALUD : Turkish Risale

f. Garezi, hususi bir maksadı olan

GARAZ-I ASLÎ : Turkish Risale

Asıl gaye, esas maksad

GARAZ-KÂR : Turkish Risale

f. Düşmanlıkla, eden, hased eden, kin güden

GARAZEN : Turkish Risale

Düşmanlıkla, garez ederek

GARAZKÂRANE : Turkish Risale

f. Hased ve düşmanlıkla

GARAİB : Turkish Risale

(Garib. C.) Acaib şeyler. Hayret edilecek şeyler. Tuhaflıklar

GARAİBAT : Turkish Risale

(Garâib. C.) Garib ve şaşılacak şeyler. Alışılmadık, tuhaf ve acaib nesneler

GARAİBPEREST : Turkish Risale

f. Garib, tuhaf şeylere çok düşkün olan ve çok seven

GARB : Turkish Risale

(C: Gurub) Güneşin battığı taraf. Batı. * Sığır derisinden yapılan büyük kova. * Sakaların su koydukları büyük tulum. * Atıldıktan sonra bulunmayan ok. * Yürügen at. * Nasır acısı (gözde olur). * Göz yaşı. * Göz yaşının geldiği damar. * Kenar

GARB-I CENUBÎ : Turkish Risale

Güney batı

GARB-I ŞİMALÎ : Turkish Risale

Kuzey batı

GARBEN : Turkish Risale

Batıdan, garb cihetinden, batı tarafından

GARBÎ (GARBİYYE) : Turkish Risale

Batı ile alâkadar, Avrupa'ya mensub. * Aşağı Mısır'ın batı kısımları

GARBİYYUN : Turkish Risale

Garplılar, Avrupalılar. Batı memleketleri ahalisi

GARDE : Turkish Risale

(C: Megârid) Mantar

GARDİYAN : Turkish Risale

Fr. Kolcu, nöbetçi, muhafız

GARE : Turkish Risale

(C: Gârât) Bükmek

GAREB : Turkish Risale

Gümüş kadeh. * Kavak ağacı. * Havuzla kuyu arasına dökülen su. * Bir nevi koyun hastalığı

GARED : Turkish Risale

Güzel ses

GARENG : Turkish Risale

f. Çığlık, feryat