Turkish Risale
GASAS : Turkish Risale
Dolu olma. * Yediği ve içtiği şeyin boğazda durması
GASASE : Turkish Risale
(Gasis-Gususe) Davarın zayıf olması. * Sözün boş ve faydasız olması. * Yaradan irinin akması
GASB : Turkish Risale
Başkasına âit bir şeyi zorla, rızası olmadan almak. Zorla almak. * Zorla alınan şey
GASB-I EMVAL : Turkish Risale
Malların gasbedilmesi, zorla alınması
GASB-I NUKUD : Turkish Risale
Paraların cebren alınması
GASBEN : Turkish Risale
(Gasb. dan) Cebren alarak, zorla gasbederek
GASBEN ANH : Turkish Risale
Ona rağmen
GASBEN ANK : Turkish Risale
Sana rağmen
GASEM : Turkish Risale
Gecenin sonunda olan karanlık
GASER : Turkish Risale
Rüzgârın çukur yere getirip yığdığı
GASEYAN : Turkish Risale
Mide bulantısı. Kusmak
GASGASE : Turkish Risale
Silahsız savaşmak
GASIB : Turkish Risale
Gasbeden, zorla alan
GASIB-ÜL GASIB : Turkish Risale
Gasbedilmiş malı gasıbdan gasbeden
GASIK : Turkish Risale
Gecenin ilk karanlığı. Gece. Karanlık. * Ay doğmak
GASL : Turkish Risale
Yıkama. Gusül. Şartlarına uygun şeklide boy abdesti almak. (Bak: Gusül) * Birisini döğüp vücudunu acıtmak
GASL-İ MEYYİT : Turkish Risale
Ölünün yıkanması
GASLAK : Turkish Risale
Pişmemiş ve tuzlanmamış olan şey
GASM : Turkish Risale
Karanlık, zulmet
GASN : Turkish Risale
Kesmek
GASR (GASRÂ) : Turkish Risale
Asılsız, alçak kimseler
GASS : Turkish Risale
İncelik, zavallılık. * Biçare, zavallı. * Tatsız, yavan
GASS Ü SEMİN : Turkish Risale
Fakir ve zengin. Zayıf ve semiz
GASSAK : Turkish Risale
Ehl-i cehennemin vücudundan akan irin. * Çok soğuk ve fenâ kokulu içilmez şey
GASSAL : Turkish Risale
(Gasl. den) Ölü yıkayıcı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani