Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
EHAFF-İ MÜCÂZÂT : Turkish Risale

Cezâların en hafif olanı

EHAKK : Turkish Risale

Daha haklı, pek haklı. Daha doğrusu. En hakiki.(Ey talib-i hakikat, madem hakta ittifak, ehakta ihtilaftır. Bazan hak, ehaktan ehaktır. Hem de olur hasen, ahsenden ahsen. S.)

EHALİ : Turkish Risale

(Ehl. C.) Bir memleket, şehir, kasaba köy veya semt veyahut da mahallede yerleşip oturanlar. * Avam, halk umum

EHAMM : Turkish Risale

Yakın. * Kara, esved

EHANN : Turkish Risale

Genzinden konuşan kimse, hımhım

EHASS : Turkish Risale

Saçı dökülmüş kişi

EHASS-I ÂMÂL : Turkish Risale

Emellerin en hası

EHASS-ÜL HAVÂS : Turkish Risale

En hâlisin hâlisi. Şuhudi imân sahibleri olan evliyalar. Cenab-ı Hakk'a yakınlık kazananların en hâlisi olan enbiyâ ve evliya. Efdallerin efdali, sâlihlerin sâlihi

EHASİN : Turkish Risale

Pek güzel, en güzel olan şeyler

EHASİN-İ AHLÂK : Turkish Risale

Ahlâkın en iyisi, en güzeli. Hz. Peygamberimizin (A.S.M.) ahlâkı gibi olan ahlâk

EHATT : Turkish Risale

En ucuz, daha ucuz. * Daha cilâlı

EHAVEYN : Turkish Risale

İki kardeş

EHBAR : Turkish Risale

(Habr. C.) Âlimler. Yahudi âlimleri. * Sürurlu anlar

EHDAF : Turkish Risale

(Hedef. C.) Hedefler, nişan alınan yerler. * Yüksek yerler. * Meramlar, talebler, arzular, istekler, gayeler, maksadlar, kasıtlar

EHDAK : Turkish Risale

(Bak: Ahdâk)

EHDAM : Turkish Risale

İnce belli

EHDEB : Turkish Risale

Kirpikleri sık ve uzun olan adam

EHDER : Turkish Risale

Sarkık dudaklı

EHDÂB : Turkish Risale

(Hüdb. C.) Kirpikler

EHDÂB-I MÜHTEZZE : Turkish Risale

Titrek kirpikler

EHEMM : Turkish Risale

Çok mühim olma, daha mühim. Çok kıymetli, çok lüzumlu

EHEMMİYET : Turkish Risale

Mühim olma, ağırlık, değerlilik, dikkate değer olma, dikkat ve ihtimam, kıymet, nazar-ı dikkati çekme

EHEVAT : Turkish Risale

(Uht. C.) Kız kardeşler. * Kadın arkadaşlar. * Benzer şeyler

EHEVATININ MA-Fİ'Z-ZAMİRLERİ : Turkish Risale

Kardeşlerinin içinde gizli olan şeyler

EHL : Turkish Risale

(Ehil) Yabancı olmayan, alışık olduğumuz. * Dost, sahip, mensup. Evlâd, iyal. Kavm, müteallikat. Usta, muktedir ve becerikli anlamıyla ehil ve ehliyet İslâmiyette önemli bir husustur. Dinimiz, bize işleri ehline vermemizi emreder. Cemiyette işler, mevkiler, makamlar, görevler, ehline verilirse işler düzgün gider, sonuçtan herkes memnun olur. Eğer İslâma aykırı olarak ehliyet yerine eş, dost, adam kayırma, parti menfaati vs. bayağı, hasis düşüncelere yer verilirse ve işler ehliyetsizlere terkedilirse bundan herkes zarar görür