Turkish Risale
AKAR : Turkish Risale
Zayi etme, kaybetme. * Kumlu yer. * Para getiren mülk. (Ev, dükkân gibi.)
AKARAT : Turkish Risale
(Akar. C.) Gelir getiren yapılar ve mallar
AKARET : Turkish Risale
Kısırlık, kısır olma
AKARİB : Turkish Risale
(Bak: Ekarib)
AKAS : Turkish Risale
Çirkin kokulu olma
AKASIR : Turkish Risale
(Akser. C.) Pek kısalar
AKASİ : Turkish Risale
(Aksa. C.) Çok uzaklar
AKAT : Turkish Risale
Evin ortası. Evin çevresi, etrafı
AKAVİL : Turkish Risale
(Bak: Ekavil)
AKAĞA : Turkish Risale
Osmanlı saraylarında hizmet gören beyaz hadımağası
AKAİD : Turkish Risale
(Akide. C.) Akideler. İtikad olunan hakikatlar. İtikada dâir kaziye ve hükümler, esaslar.(Akaidî ve imanî hükümleri kavi ve sabit kılmakla meleke haline getiren, ancak ibadettir. Evet, Allah'ın emirlerini yapmaktan ve nehiylerinden sakınmaktan ibaret olan ibadetle vicdanî ve aklî olan imani hükümler terbiye ve takviye edilmezse, eserleri ve te'sirleri zayıf kalır. Bu hale, Alem-i İslâmın hâl-i hazırdaki vaziyeti şahittir. İ.İ)
AKAİD-İ DİNİYE : Turkish Risale
Dini akideler. İmâni esaslar.(Ben tahmin ediyorum ki: Eğer şeyh Abdulkadir-i Geylâni (R.A.) ve Şah-ı Nakşibend (R.A.) ve İmâm-ı Rabbâni (R.A.) gibi zâtlar bu zamanda olsa idiler; bütün himmetlerini hakaik-ı imâniyyenin ve akaid-i İslâmiyyenin takviyesine sarfedeceklerdi. Çünkü, saadet-i ebediyyenin medârı onlardır. Onlarda kusur edilse, şekavet-i ebediyyeye sebebiyet verir. M.)
AKB : Turkish Risale
Sakalın kaba ve sık olması
AKBEH : Turkish Risale
(Kabih. den) En çirkin. Çok kabih
AKBEL : Turkish Risale
Eğri gözlü. * Kabiliyetli kimse. * En çok beğenilen
AKBENEK : Turkish Risale
Gözün saydam tabakasında bir yara veya çıbandan kalan ve görmeyi yavaş yavaş azaltan beyaz benek
AKBİYE : Turkish Risale
(Kubâ. C.) Kaftanlar, üste giyilen elbiseler
AKCİĞER : Turkish Risale
Göğüs boşluğunu dolduran ve solunmağa yarayan bir organ. Ree
AKD : Turkish Risale
Anlaşma. Sözleşme. * Düğümleme. Düğümlenme. Bağ bağlama. Bağlanma.* Huk: Nikâh, hibe, vasiyet, bey' u şirâ gibi şer'î bir muameleyi iki tarafın iltizam ve taahhüd etmeleridir, icab ile kabulün irtibatından ibarettir. Böyle bir muameleye mün'akid denir. Bunun böyle vücuda gelmesine de in'ikad denilir
AKD-İ MECLİS : Turkish Risale
Konuşmak için toplanma, meclis kurma
AKD-İ MUAVAZA : Turkish Risale
Hibe ve sadaka gibi teberruattan olmayıp iki taraftan ivaz verilerek yapılan akd, ivazlı akd. Satış, trampa gibi
AKD-İ ZİMMET : Turkish Risale
İslâmlarla muharebe etmiş veya eden bir şahsın veya bir cemaatın İslâm ahd u emânını, yani tâbiiyyetini kabul etmesi
AKDAM : Turkish Risale
(Kadem. C.) Ayaklar, kademler
AKDAR : Turkish Risale
Değerler. Kudretler
AKDEM : Turkish Risale
Daha önce. Daha ileri. Daha mühim
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani