Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
AKILSUZ : Turkish Risale

f. Aklı yandıran, aklı gideren

AKINCI : Turkish Risale

Keşif, yağma ve tahrib kasdıyla ecnebi memleketlere akın yapan kişi. Akıncılık, Osman Bey zamanında başlamıştır

AKINTI : Turkish Risale

Bir sıvı cismin mütemadiyen hareketi, akış. * Nehir veya deniz suyunun bir tarafa doğru cereyanı. * Bazı hastalıklarda vücuttaki bir delikten cerahat akması

AKIS : Turkish Risale

İnatçı, muannid

AKK : Turkish Risale

(C.: Ukuk) Serkeşlik. Anaya, babaya itaatsizlik. * Yarmak. * (Koyun) kuzularken ölmek

AKKOR : Turkish Risale

(Bak: Nâr-ı beyza)

AKKUB : Turkish Risale

Devenin çok yediği yassı yapraklı bir dikenli ot

AKKÂL : Turkish Risale

Çok yiyen, obur. * Tıb: Etrafındaki etleri çürütüp mahveden (yara)

AKKÂM : Turkish Risale

Deve kiralayıcısı, deve ile ücret karşılığında eşya taşıyan adam. * Hacca Surre-i Hümayun ile birlikte giden hademe. * Çadır mehteri

AKL : Turkish Risale

Sürmek. * Ölmek. * İp ile bağlamak

AKL-I BEŞER : Turkish Risale

İnsan aklı. İnsan düşüncesi.(Kur'anın hakaik-ı İlâhiyeye dair beyanatı ve tılsım-ı kâinatı fethedip ve hilkat-ı âlemin muammasını açan beyanat-ı kevniyesi, ihbarat-ı gaybiyenin en mühimmidir. Çünkü: O hakaik-ı gaybiyeyi hadsiz dalâlet yolları içinde istikametle onları gidip bulmak, akl-ı beşerin kârı değildir ve olamaz. Beşerin en dâhi hükemaları o mesâilin en küçüğüne akıllarıyla yetişmediği mâlumdur. Hem Kur'an, gösterdiği o hakaik-ı İlâhiye ve hakaik-ı kevniyeyi beyandan sonra ve safa-yı kalb ve tezkiye-i nefisten sonra ve ruhun terakkiyatından ve aklın tekemmülünden sonra beşerin ukulü: "Sadakte" deyip o hakaikı kabul eder. Kur'ana, "Bârekâllah" der... Amma ahvâl-i uhreviye ve berzahiye ise, çendan akl-ı beşer kendi başıyla yetişemiyor, göremiyor. Fakat, Kur'anın gösterdiği yollar ile onları görmek derecesinde isbat ediyor. S.)

AKL-I BÂLİĞ : Turkish Risale

Yetişmiş genç. Erginlik hâli. Onbeşini doldurmuş genç

AKL-I EVVEL : Turkish Risale

İlk akıl, hılkî ve cibilli olan akıl. (Bir kısım eski ve sapık felsefecilere ve hususan İşrakıyyuna göre; teselsül tâbiri ile müessiriyetini iddia ettikleri sebeblerden birincisidir. Bunun neticesi şirke gider. Bunlarca, akl-ı evvel Allah'ın mahluku olup ve bundan ikinci akıl, ikincisinden üçüncü akıl... ve böylece "Ukul-ü Aşere" dedikleri birbirinden türeyen on akıl varlığı tevehhüm edilerek dalâlete gidilmiştir.)(Eski felsefenin bir düstur-u itikadiyesinden olan ( $ ) "Birden bir sudur eder" Yani, "bir zattan, bizzat bir tek sudur edebilir. Sâir şeyler vasıtalar vasıtası ile ondan sudur eder." diye, Ganiyy-i alel-ıtlak ve Kadir-i Mutlakı, âciz vasaite muhtaç göstererek, bütün esbaba ve vasaite, rububiyyette bir nevi şirket verip Halik-ı Zül Celâle "Akl-ı evvel" nâmında bir mahluku verip âdeta sair mülkünü esbaba ve vasâite taksim ederek bir şirk-i azîme yol açan, şirk-alûd ve dalâlet-pişe o felsefenin düsturu nerede?... Hükemânın yüksek kısmı olan İşrakıyyun böyle halt etseler; maddiyyun, tabiiyyun gibi aşağı kısımları ne kadar halt edeceklerini kıyas edebilirsin. S.)

AKL-I FA'AL : Turkish Risale

İşleyen ve çalışan akıl

AKL-I KÜLLÎ : Turkish Risale

Kâinatta görülen umumi ahenk. Her şeyi kavrayan akıl

AKL-I MAAD (MEAD) : Turkish Risale

İrfan ve ilimle terbiye olan âhiretini düşünen akıl. Geleceği kavrayan akıl

AKL-I MAAŞ : Turkish Risale

Aklın en alt tabakası. Dünyada geçim işini düşünen akıl

AKL-I MATBU' : Turkish Risale

Yaradılıştan olup, her çocukta olan akıl. Öğrenmeden var olan fıtrî akıl. Bu akıl mümeyyiz olmayıp kabil-i hitap değildir

AKL-I MESMU' : Turkish Risale

Kabil-i hitab olan akıl. Sonradan tecrübe ve bilgiyle gelişen akıl. Hayrı ve şerri fark edebilen ve mümeyyiz olan kimsenin aklıdır

AKL-I SELİM : Turkish Risale

(Hiss-i selim) İyiyi kötüyü farkedip, insana hak ve hakikatı, iman ve İslâmiyeti tâkib ettiren akıl ve düşünüş. Normal ve müsbet düşünce

AKLA' : Turkish Risale

Eli kesik

AKLAH : Turkish Risale

Sarı dişli

AKLAM : Turkish Risale

(Kalem. C.) Kalemler. Oklar. Yayla atılan eski zaman silahlarından biri

AKLAN : Turkish Risale

(Bak: Mâile)

AKLEB : Turkish Risale

Sarkık dudaklı