Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
AKY : Turkish Risale

Koyu olan ve birbiri üstüne sağılmış olan koyun sütü

AKYA : Turkish Risale

Lüfer azmanı denilen iri cins bir balık

AKYUVAR : Turkish Risale

(Bak: Küreyvât-ı beyzâ)

AKZ : Turkish Risale

Atâ, bahşiş

AKZA : Turkish Risale

Kadılıkta ve fıkıh ilminde daha ileri, daha bilgili

AKZEF : Turkish Risale

Çok iftira atan. Çok kazifte bulunan. (Bak: Ekzef)

AKZEL : Turkish Risale

Çok aksak; pek fazla topal

AKZEM : Turkish Risale

Zayıf

AKZER : Turkish Risale

Necis ve murdar nesne

AKZİYE : Turkish Risale

(Kaza. C.) Hükümler. Kararlar. * Tam cümleler

AKÇA : Turkish Risale

(Akçe) Beyaz, oldukça beyaz. * Para. * Eskiden para ölçüsü olarak kullanılan küçük gümüş sikke

AKÎB : Turkish Risale

Bir şeyin ardından gelen. Arkası sıra giden

AKÎLE : Turkish Risale

(C.: Akayil) Baba tarafından akraba. * Her şeyin en iyisi

AKÎM : Turkish Risale

Neticesiz, sonu yok. Beyhude. * Yağmur getirmeyen rüzgar. * Çocuğu olmayan, kısır. Doğurmayan (kadın), doğurtmayan (erkek)

AKÜMÜLATÖR : Turkish Risale

Fr. Fiz: Elektrik enejisini depo eden cihaz

AKİ : Turkish Risale

(Akk. dan) İsyan eden, başkaldıran, âsi

AKİB : Turkish Risale

Ayağın ökçesi. Adamın evlâdı, evlâdının evlâdı

AKİD : Turkish Risale

Aralarında akid yapanlardan her birisi. (Bak: Akd)

AKİDE : Turkish Risale

İnanılan ve itikad edilen esas. İmân. * Bir nevi şeker adı

AKİDE-İ TEVHİD : Turkish Risale

Allah'ın bir olduğuna inanmak

AKİFAN : Turkish Risale

Uzun ayaklı karınca. * Araptan bir kabile adı

AKİK : Turkish Risale

Meşhur ve kıymetli, ekseriya kırmızı renkte olan ve yüzük gibi şeylere takılan taş. * Hicaz vilâyetinde bir vâdi. * Yolunu yaran gür su

AKİKA : Turkish Risale

Yeni doğan bir çocuğun başındaki ana tüyü. Yahut böyle bir çocuk için Cenab-ı Hakk'a şükür niyetiyle kesilen kurbanın adı. Bu kurbana "Nesike" de denir

AKİM : Turkish Risale

(C.: Akâm-Ukum) İçinde giyecek olan büyük çuval

AKİR : Turkish Risale

Yaralanmış, cerih