Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
ALMANAK : Turkish Risale

Fr. Kitab biçiminde bir çeşit takvimdir. Senenin bölümlerinden başka bayram, yıldönümü gibi muayyen günleri gösterir; ayrıca astronomi, meteoroloji, istatistik bilgiler de verir

ALOTROPİ : Turkish Risale

Kimya bakımından bir değişiklik olmadığı halde bir cismin ayrı hususiyetler göstermesi hali. Meselâ
Kırmızı ve beyaz fosfor arasında, birleşim farkı yoktur. Buna rağmen renklerinin ayrı oluşu bir alotropi halidir

ALPAKA : Turkish Risale

Güney Amerika'da yaşayan ve büyüklüğü keçi ile deve arasında olan bir hayvan. * Bu hayvanın kılından mamul bir cins ince yünlü kumaş

ALS : Turkish Risale

Karıştırmak

ALTAYS : Turkish Risale

Düz, berrak, kaypak nesne

ALTBİLİNÇ : Turkish Risale

(Bak: Şuuraltı)

ALTIN KOZAK : Turkish Risale

Padişahlar tarafından yabancı hükümdarlara gönderilen nâme-i hümayunun konulduğu muhafaza

ALTIPATLAR : Turkish Risale

Revolver denilen mükerrer ateşli, altı mermi alan tabanca

ALU : Turkish Risale

f. Erik, şeftali. * Tuğla fırını

ALU-BÂLU : Turkish Risale

f. Vişne

ALU-GÜRDE : Turkish Risale

f. Caneriği

ALU-YU BUHARA : Turkish Risale

Türkistan eriği

ALUD : Turkish Risale

(Alude) f. Karışmış, karışık, mülevves. Bulaşmış

ALUDE-DÂMÂN : Turkish Risale

f. Eteği bulaşık, iffetsiz kadın

ALUDE-GÂN : Turkish Risale

f. (Alude. C.) Suçlular, kabahatliler. Bulaşıklar, bulaşmışlar

ALUDE-GÎ : Turkish Risale

f. Dalmış, garkolmuş. Bulaşıklık

ALUFE : Turkish Risale

(Ulüf. C.) Hayvan yemi

ALUK : Turkish Risale

Arzu. * Kendi yavrusundan başka yavruyu emzirmek isteyip yine burnuyla koklayıp emzirmeyen deve. * Devenin otladığı ot. * Süt

ALUS : Turkish Risale

f. Naz veya kırgınlık sebebiyle göz ucuyla bakmak

ALUSÎ : Turkish Risale

f. Nazlanarak göz ucu ile bakan kimse

ALYA : Turkish Risale

Yüksek yer, yükseklik. * Gökyüzü

ALYAN : Turkish Risale

Uzun, iri yarı kimse

ALYE : Turkish Risale

Fakirlik

ALYUVAR : Turkish Risale

(Bak: Küreyvât-ı hamra)

ALZ : Turkish Risale

(C.: Alzât) Sabırsızlık. * Hastaya ârız olan titremek. * Hafiflik. * Acele