Turkish Risale
AMÜRZİŞ : Turkish Risale
f. Bağışlayış, afvediş
AMİ : Turkish Risale
Senevî, yıllık. * Avamca. İleri gelenden olmayan. Câhil. Havassa âit olmayan. Avama âit ve müteallik
AMİD : Turkish Risale
Çok hasta. * Aşk hastası. * Başlıca nokta. * Önder, şef, komutan. Rehber. * Haraç alan kimse
AMİG(E) : Turkish Risale
f. Karışık. * Hakikat. * Mc: Çiftleşme
AMİH : Turkish Risale
Şaşkın, şaşırmış, şaşakalmış
AMİHTE : Turkish Risale
f. Karışmış, karışık
AMİHTE-GÎ : Turkish Risale
f. Karışmış olma
AMİJE : Turkish Risale
f. Şair. * Karışmış, karışık
AMİK : Turkish Risale
Hicaz vilâyetinde ulu bir ağaç
AMİK(A) : Turkish Risale
Dibi çok aşağıda, derin. * Mc: İnceden inceye pek ziyade araştırma ve düşünceden sonra anlaşılabilen derin ve ince mes'ele
AMİL : Turkish Risale
Arzusu, isteği olan
AMİN : Turkish Risale
İlerlemeyen. Yerinde sâbit ikamet eden
AMİN ALAYI : Turkish Risale
Eskiden çocukların ilk okula başladığı gün yapılan merasim
AMİN-HAN : Turkish Risale
(C.: Aminhânân) f. Amin diyen
AMİNEN : Turkish Risale
Emniyet ve huzur içinde, selâmetle, emin olarak. Sağlam olarak
AMİR : Turkish Risale
Şen, mamur
AMİRAL : Turkish Risale
Emir-ül bahr, Emir-ül-mâ. Bahriye kumandanı, kaptan. Deniz generali
AMİS : Turkish Risale
Sirkeyle ıslanmış çiğ et
AMİT : Turkish Risale
Yünü, üstüne yumak edip sarmak
AMŞUŞ : Turkish Risale
Üzerinden üzümü alınmış üzüm salkımı
AN : Turkish Risale
Arabçada harf-i cerrdir. Ekseri ismin, kelimenin başına getirilir. Türkçe karşılığı "den, dan" diyebiliriz. Bedel için olur. Meselâ: $Ona bedel ben geldim, cümlesinde olduğu gibi. Tâlil için olur. Bu'd yerinde kullanılır. Zarfiyyet için, mücâveze için ve harf-i cerr olan "min" mânasına, "bâ" mânasına, istiâne için, zâid olur. (Te'kid için) Temim kabilesinin an'anesine göre, hemzeyi, ayn harfine benzeterek "En: "yerinde (An: ile telâffuz edilir. Cânib (taraf, cihet, yan) mânasına da gelebilir
AN MİM AMED : Turkish Risale
f. Tar: İslâmiyeti ve Türkçeyi öğretmek maksadıyla, devşirilerek toplanan ve Türk köylülerine satılan acemi oğlanlardan, müddetini tamamlayarak Rumeli Ağasının tezkeresiyle ulüfeye yazılanların kayıtlarına verilen işaret
AN'ANE : Turkish Risale
Âdet, örf. * Ağızdan nakledilen söz, haber. * Ist: Bir haberin veya bir hadis-i şerifin "an filân, an filan" diye râvileri bildirilmek suretiyle olan nakil. * Silsile. * Müezzin ezân okurken "teganni" ederse; ona da "An'ane" denir. (Bak: şeâir)(Ehl-i imana hücum eden ehl-i dalâlet
bu asır cemaat zamanı olduğu cihetiyle
cemiyet ve komitecilik mayesiyle bir şahs-ı mânevî ve ruh-u habis olmuş. Müslüman âlemindeki vicdan-ı umumî ve kalb-i küllîyi bozuyor. Ve avamın taklidi olan itikadlarını himaye eden İslâmi perde-i ulviyeyi yırtıyor; ve hayat-ı imaniyeyi yaşatan, an'ane ile gelen hissiyat-ı mütevariseyi yandırıyor. R.N.)
AN'ANELİ SENED : Turkish Risale
Hadis nakledenlerin veya bir haberi söyleyenlerin bu haberi kimden kime söylendiğini belli eden "An filan, an filan" diyerek şahısların isimleriyle beraber rivâyet ve nakledilen kuvvetli ve şüphe götürmeyen sened. (Suâl
An'aneli senedin fâidesi nedir ki; lüzumsuz yerde, malum bir vâkıada "an filân, an filân, an filân" derler? Elcevab: Fâideleri çoktur. Ezcümle bir fâidesi şudur ki: An'ane ile gösteriliyor ki, an'anede dâhil olan mevsuk ve hüccetli ve sâdık ehl-i hadisin, bir nevi icmâını irae eder ve o senette dâhil olan ehl-i tahkikın, bir nevi ittifakını gösterir. Güya o senette, o an'anede dâhil olan herbir imam, herbir allâme; o hadisin hükmünü imza ediyor, sıhhatine dâir mührünü basıyor. M.)
AN'ANEVÎ : Turkish Risale
An'ane ile alâkalı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani