Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
ARAK : Turkish Risale

Kalabalık, izdiham

ARAK-DAR : Turkish Risale

f. Terli

ARAK-ÇİN : Turkish Risale

Kavuğun altına giyilen takke

ARAKK : Turkish Risale

Çok ince. En ince. Ziyâde rakik olan

ARAKNAK : Turkish Risale

f. Terlemiş, terden ıslanmış, ter içinde kalmış

ARAKRİZ : Turkish Risale

f. Terliyen, ter döken

ARAKÎ : Turkish Risale

Terle ilgili, tere mensub

ARAKİYYE : Turkish Risale

Yünden yapılan bir cins külâhtır ki, bilhassa dervişler kullanırlar

ARAMRAM : Turkish Risale

(Aremrem) Asker çokluğu. * Şiddetli hâl ve iş

ARAN : Turkish Risale

f. Dirsek

ARANİK : Turkish Risale

Su kuşlarından boynu uzun bir kuş

ARARE : Turkish Risale

(C: Arâr) İyi kokulu bir ot. * Şiddet * Kötü ahlâk. * Evin avlusu, ev içi. * Soğuk şiddetli olmak

ARAROT : Turkish Risale

Ufak çocuklara yedirilen besleyici bir cins nişasta ki, Amerika'da hasıl olan bir kökten çıkarılır

ARAS : Turkish Risale

Yorgunluk, bitkinlik. * Hayranlık

ARASAT : Turkish Risale

(Aresât) Mahşer yeri. Haşir ve neşir meydanı

ARASTE : Turkish Risale

f. Bezenmiş süslenmiş. * Çarşının bir esnafa mahsus kısmı. * Vaktiyle ordu çarşısı, ordugâhta kurulan seyyar çarşı

ARASTE-GÎ : Turkish Risale

f. Süslülük, bezenmişlik, ârâstelik

ARAT : Turkish Risale

Bölge, mıntıka. * Avlu

ARAYENDE : Turkish Risale

f. Düzen verici, süsleyici

ARAYÎ : Turkish Risale

f. Süsleyicilik

ARAYİŞ : Turkish Risale

f. Süs, zinet. * Süsleme

ARAZ : Turkish Risale

İşâret, alâmet. * Tesâdüf, rast gelme. * Kaza. Felâket. Zâtî olmayan hâl ve keyfiyet. * Fls. Herhangi bir cevherin varlığı için zaruri olmayan vasıf. Meselâ: Şekerin beyaz rengi şekerin varlığı için zaruri değildir

ARAZAN : Turkish Risale

Rastgele, tesadüfen, tevafukan

ARAZET : Turkish Risale

Genişlik

ARAZÎ : Turkish Risale

Araza âit ve mensub. Araza dâir ve ilgili