Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
ARAZİ-İ MEVÂT : Turkish Risale

Huk: Hiç kimse tarafından kullanılmayan ve halka verilmeyen, meskun mahallerden biraz uzakta bulunan taşlık ve kıraç arazi.* İşlenmemiş toprak

ARAZİŞ : Turkish Risale

f. Hayır ve iyilik yapma. * Tasaddukta bulunmak

ARAİS : Turkish Risale

(Arûs. C.) Gelinler. * Güneşler. * Gökler

ARAİZ : Turkish Risale

(Ariza. C.) Arz olunan meseleler. Küçükten büyüğe yazılan yazılar

ARBEDE : Turkish Risale

Cidal, kavga, patırtı

ARBEDE-CÛ : Turkish Risale

Patırtıcı, gürültücü, kavgacı

ARBEDE-CÛYÂNE : Turkish Risale

f. Kavga çıkartmağa yeltenerek

ARBEDE-SÂZÎ : Turkish Risale

f. Gürültücülük, kavgacılık

ARC : Turkish Risale

Mekke ile Medine arasında bir mevzi. * Deve sürücüsü

ARCA : Turkish Risale

(Müz: Arec) Topal ve aksak kişi. * Sırtlan

ARCELE : Turkish Risale

Sürü, hayvan topluluğu. * Yayalar cemaati. * At sürüsü

ARD : Turkish Risale

f. Buğday ve diğer tahıllardan öğütülen un. * Buğdayı değirmen taşına akıtan oluk

ARD-BİZ : Turkish Risale

f. Elek, un eleği. * Elekle un eleyen kişi

ARDA : Turkish Risale

Çıkrıkçı kalemi

ARDHALE : Turkish Risale

f. Bulamaç adı verilen yemek

ARDTÛLE : Turkish Risale

f. Bulamaç denilen yemek

ARDİN : Turkish Risale

f. Deneme, imtihan, tecrübe

ARDİYYE : Turkish Risale

Ticaret eşyasının saklandığı yer. * Böyle bir yerde saklanan eşya için ödenen ücret

ARE : Turkish Risale

Borç olarak alınan veya verilen şey

AREB : Turkish Risale

Çok açıkgöz, en akıllı

AREC : Turkish Risale

Topallık, aksaklık

ARECAN : Turkish Risale

Aksak ve topal kişinin yürümesi

AREFE : Turkish Risale

Kurban bayramından bir evvelki gün

AREKREK : Turkish Risale

Aceleci, acul. * Kuvvetli büyük deve

AREKİYYE : Turkish Risale

Zinâkâr kadın