Turkish Risale
ABEDE-İ ESNAM : Turkish Risale
f. Puta tapanlar. Putperestler. Heykele baş eğenler
ABEKET : Turkish Risale
(C.: Abekât) Tâne, az şey. * Tuluk içinde kalan yağ bakiyyesi. * Ekmek parçası. * Yılan başı dedikleri ufacık akça boncuk
ABEL : Turkish Risale
(C.: Abâl) Yassı ve enli yaprak
ABERASYON : Turkish Risale
Fr. Sapma
ABERAT : Turkish Risale
(Abre. C.) Göz yaşları
ABES : Turkish Risale
Davarın kuyruğunda kuruyup kalan bevl ve ters
ABESE : Turkish Risale
(Abs. den) Çehresini çattı, sureti kerih oldu (meâlinde)
ABESE SURESİ : Turkish Risale
Kur'an-ı Kerim'de sekseninci surenin ismi olup, Mekke-i Mükerreme'de nazil olmuştur. Saliha Suresi, Sefere Suresi de denilir
ABESE İRCA : Turkish Risale
Mantık ve matematikte bir isbat şeklidir. Bir hükmün doğruluğunu isbat için, bu hükmü inkâr eden diğer hükmün yanlışlığı isbatlanır. Meselâ: Allah'ın varlığının inkâr edilmesinin imkânsızlığını veya abesiyetini göstermek, Allah'ın varlığını isbat yollarından biridir. Bu, "Abese irca" yolu ile isbat şeklidir
ABESİYAT : Turkish Risale
(Abes. C.) Faydasız ve boş şeyler
ABESİYYUN : Turkish Risale
Kâinatın ve hâdiselerin başı boş, faydasız ve gayesiz, kendi kendine, Haliksız olduğuna inanmak isteyen bâtıl yoldaki felsefeciler. Zamanımızda Ekzistansializm "Varoluşculuk" adı altında yeniden ortaya çıkan bir varlık ve hayat felsefesidir. İki kola ayrılmıştır. Bunlardan uluhiyeti inkâr edenler, hayatın, varlığın ve insanın var oluşunu abes ve gayesiz sayan ehl-i dalâlet fırkalarından biridir. Hristiyanlık dünyasında bunlara karşı çıkan ikinci kısım ise: Allah'a inanılmazsa herşeyin abes olacağını, bu sebeple Allah'a inanmanın zaruriliğini müdafaa etmektedirler.(Kâinatı abes ve gayesiz itikat eden felâsife-i abesiyyun gibi kendilerini başıboş, hikmetsiz, gayesiz, vazifesiz, Haliksız mı zannediyorlar? Acaba gözleri kör olmuş, görmüyorlar mı ki, kâinat baştan aşağıya kadar hikmetlerle müzeyyen ve gayelerle müsmirdir. Ve mevcudat, zerrelerden güneşlere kadar vazifelerle muvazzaftır. Ve evamir-i İlahiyyeye müsahharlardır.S.)
ABEY-SERAN : Turkish Risale
Fesliğen. * Şiddetli emir. Şer ve mekruh nesne. * Bir dikenli ağaç
ABHER : Turkish Risale
Nergis çiçeği, * Dolu kap
ABIK : Turkish Risale
Sebebsiz olarak sahibi yanından kaçan köle.* Civa. (Hg)
ABKAME : Turkish Risale
f. Anadolunun bazı doğu illerinde ve Bağdat'da yapılan, turşu veya salataya benzer bir çeşit yiyecek maddesi. * Ekşi hamurdan pişirilerek sirkeye konulan ve turşu olarak kullanılan bir gıda maddesi
ABKARÎ : Turkish Risale
Mutlaka kusuru olmayan. Kâmil. * Bir kavmin seyyid ve şerifi, efendisi. Beşer san'atı olmayan. * Çok güzellik. * Bir nevi döşek.(Abkari: Esasen abkar'e mensub demektir. Ebu Suud ve sair tefsirlerin beyanına göre Abkar: Arabın zu'münce bir Cin beldesinin ismidir ki, Arablar acib gördükleri her şeyi ona nisbetle tavsif ederek abkarî derler. Mu'cem-ül Büldan'da şu tafsil mezkûrdur: Abkar; dolu, yani buluttan inen donmuş sudur. Ve demişlerdir ki, cinnin sâkin olduğu bir arzdır. Meselde: "Keennehüm cinn-i abkar: sanki abkar cinni gibi" denilir...Bazıları da demiştir ki: Abkarinin aslı; vasfına hırs ile rağbet olunan her şeye sıfattır. Bunun da esası; çünkü Abkar'da döşeme ve saire nakışları yapılırdı. Onun için her iyi şey Abkar'a nisbet edilirdi.)
ABL : Turkish Risale
Kalın, büyük nesne. * Bükmek
ABLA' : Turkish Risale
Ak nesne. * Beyaz taş
ABLUKA : Turkish Risale
İtl. Etrafını sarıp hâriçle alâkasını kesme. Bahren muhasara, denizden kuşatma
ABLUKAYI BOZMAK : Turkish Risale
Muhasara hattını yarıp geçmek
ABLUKAYI KALDIRMAK : Turkish Risale
Muhasarayı bırakmak
ABLİSE : Turkish Risale
f. Tarlaya tohum atan, ekinci
ABONE : Turkish Risale
Fr. Gazete ve dergi gibi yayınlara peşin para vererek muayyen bir zaman için müşteri olan kimse
ABONMAN : Turkish Risale
Fr. Bir imalâtçı ile müşteri arasında düzenli satın alma için yapılan anlaşma
ABORDA : Turkish Risale
İtl. Deniz teknelerinin rıhtıma, iskeleye veya başka bir tekneye yanlamasına yanaşması
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani