Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
ARÂZİ-İ MEVKUFE : Turkish Risale

Vakfedilmiş yerler. Bir hayır işine devamlı surette tahsis edilmiş yerler

ARÂZİ-İ MEVKUFE-İ SAHİHA : Turkish Risale

Huk: Arâzi-i memlükeden şartlarına uygun olarak vakfolunan yerler

ARÂZİ-İ MUHTEKERE : Turkish Risale

Kiracısı tarafından üzerine bina yapılmak veya ağaç dikilmek üzere senelik bir ücret karşılığında kiraya verilen arazi. (Kiracı, kira bedelini her sene arâzi sahibine vererek o arâziyi devamlı sûrette elinde bulundurur.)

ARÂZİ-İ MUKADDESE : Turkish Risale

Mukaddes yerler. Kudsi topraklar

ARÂZİ-İ MÜBÂREKE : Turkish Risale

Mübarek yer olan Hicaz

ARÂZİ-İ MÜLKİYE : Turkish Risale

Hükümet arazisi, hükümet toprağı. Hazine arazisi

ARÂZİ-İ MÜRFAKA : Turkish Risale

Huk: Sokaklarda oturulacak yerler ve caddelerde boş bırakılan kısımlar. Yolculara ait terkedilmiş konak yerleri, kervansaraylar

ARÂZİ-İ MÜŞTEREKE : Turkish Risale

Huk: Çokları tarafından tasarruf olunan yer

ARÂZİ-İ MİRİYE : Turkish Risale

Devlete ait arazi

ARÂZİ-İ ÖŞRİYYE : Turkish Risale

Huk: Ziraat olundukça her sene hâsılatından beytülmâle, beytüssadakaya konulmak üzere, fakirlerin hakkı olan öşür alınan arâziler

ARÎF : Turkish Risale

Çok irfanlı, çok tanınmış, meşhur âlim. * Bir işten iyi anlayan

ARİFLERİN MEZAKLARI : Turkish Risale

Ariflerin zevkaldığı yer ve hususlar

ARİG : Turkish Risale

f. Kırılma, gücenme. * Kıskançlık, kin, nefret, adavet, düşmanlık

ARİK : Turkish Risale

Asil haseb ve neseb ehli olan

ARİN : Turkish Risale

Arslanın yerleşip yataklandığı yer. * Ağaçlar. * Et

ARİR : Turkish Risale

Garip

ARİS : Turkish Risale

Gerdek. Hacle

ARİSTATALİS : Turkish Risale

Yunan feylesofu Aristo

ARİSTO : Turkish Risale

(Doğum
M.Ö. 384) Yunan filozoflarından olup Eflatun'un talebesidir. Mantık, ahlâk, siyaset, iktisad, felsefe kitapları vardır. Ruhun bakiliğine inanırdı. Tecrübeden ziyâde akla fazla kıymet verdiğinden çok yanılmıştır. (Silsile-i felsefenin en mükemmel fertleri ve o silsilenin dâhileri olan Eflatun ve Aristo, İbn-i Sina ve Fârâbi gibi adamlar "İnsaniyetin gayet-ül gayâtı
(Teşebbüh-ü Bil-vâcib) dir. Yâni Vacib-ül Vücud'a benzemektir." deyip fir'avunane bir hüküm vermişler ve enaniyeti kamçılayıp şirk derelerinde serbest koşturarak, esbabperest, sanemperest, tabiatperest, nücumperest gibi çok enva-i şirk taifelerine meydan açmışlar. İnsaniyetin esasında münderic olan acz ve zaaf, fakr ve ihtiyaç, naks ve kusur kapılarını kapayıp, ubudiyetin yolunu seddetmişler. Tabiata saplanıp, şirkten tamamen çıkamayıp, şükrün geniş kapısını bulamamışlar...Nübüvvet ise: Gaye-i insaniyet ve vazife-i beşeriyet, ahlâk-ı İlâhiyye ile ve secaya-yı hasene ile tahalluk etmekle beraber, aczini bilip kudret-i İlâhiyyeye iltica, zaafını görüp kuvvet-i İlâhiyyeye istinad, fakrını görüp rahmet-i İlâhiyyeye itimad, ihtiyacını görüp gına-yı İlahiyyeden istimdad, kusurunu görüp afv-ı İlahiyyeye istiğfar, naksını görüp kemâl-i İlahiyyeye tesbihhan olmaktır diye, ubudiyetkârane hükmetmişler.İşte diyanete itâat etmiyen felsefenin böyle yolu şaşırdığı içindir ki; ene, kendi dizginini eline almış, dalâletin herbir nev'ine koşmuş. İşte şu vecihteki ene'nin başı üstünde bir şecere-i zakkum neşvünema bulup, âlem-i insaniyetin yarısından fazlasını kaplamış. S.)

ARİSTOKRASİ : Turkish Risale

yun. Âlimlerin ve cemiyette en iyilerin iktidarına dayanan hükümet şekli. Tarihte soylu, imtiyazlı, toprak sahibi, zenginlerin hâkimiyetine dayanan hükümet şekli. Bu şekli ile oligarşi veya plütokrasi adıyla da anılmaktadır. İmtiyazlı azınlığın, çoğunluğu idare etmesidir

ARİSTOKRAT : Turkish Risale

yun. Sınıf farkını kabul eden ülkelerde asil sayılan kimse. Asilzâde sınıfından olan

ARİYE : Turkish Risale

(Ariyet) Geri verilmek üzere alınan, iğreti. Bir kimsenin geri almak üzere, karşılıksız olarak başkasının faydalanmasına terk ettiği mal. Kullanılmak üzere alınan emanet mal

ARİYETEN : Turkish Risale

İğreti olarak, emâneten mânasında kullanılır

ARİYY : Turkish Risale

(C: Erâri) Davar bağlanan yer ve ip

ARİYYET : Turkish Risale

Ödünç verip almak