Turkish Risale
ARİZ : Turkish Risale
Ardıç ağacı
ARİZ VE AMİK : Turkish Risale
Enine ve boyuna, genişliğine ve derinliğine, tafsilâtlı şekilde
ARİZA : Turkish Risale
Büyük bir kimseye hürmetle yazılan veya verilen şey, istirhamnâme, hediye
ARİZE : Turkish Risale
Sâbit olmak. * Kuvvetli ve muhkem olmak. Bahil olmak
ARİŞ : Turkish Risale
Samandan yapılan bir çeşit ev. * Çardak, asma çardağı. * Sundurma, takdim ettirme
ARİŞÎ : Turkish Risale
f. Manevî. Mânâ ile ilgili
ARŞ : Turkish Risale
Bağ çardağı. * Gölgelik. * Kürsü, taht, yüce makam. En yüksek gök. Allahın kudret ve saltanatının tecelli yeri. (Arş kâinatı kaplar. Allah'ın kudreti ve ilmi de herşeyi kaplar.) * Fevkiyyet, ulviyyet. * Arş-ı Alâ, Arş-ı Rahman, Arş-ı İlâhi, Arş-ı Yezdan, Felek-i Eflâk, Felek-i Atlâs, Felek-i Azâm gibi isimlerle Cenab-ı Hakkın izzet ve saltanatından kinaye olarak söylenir. (O.S) (... Arş: Zâhir, Bâtın, Evvel, Âhir isimlerinin halita ve karışığıdır. Bu halitada dahil olan İsm-i Zâhir itibarı ile Arş Mülk; kevn, Melekut olur. İsm-i Bâtın itibarı ile Arş, Melekut; kevn, Mülk olur. Demek Arşa ism-i Zâhir nazarı ile bakılırsa; kendisi zarf, Kevn de mazruf olur. İsm-i Bâtın gözü ile bakılırsa; kendisi mazruf, kevn zarf olur. Ve kezâ ism-i Evvel itibârı ile $ âyetinin işâret ettiği kevnin bidayetini içine alıyor. Ve ism-i Âhir itibarı ile $ hadis-i şerifinin ima ettiği kevnin nihâyetini içine alıyor. Demek Arş öyle bir halitadır ki, şu dört isimden aldığı hisseler ile kevn ve vücudun sağını, solunu, üstünü ve altını ihata etmiş olur. M.N.) (... Arş, sakf demektir ki bir binanın veya yerin muhit-i ulvisini teşkil eder. Bir eve nisbetle tavanı, tavanına nisbetle üstündeki çatısı, kubbesi, tepesindeki köşkü, tahtaboşu, cihannüması hep arş medlülünde dahildir. Buna müteferri olarak çadır ve çardak gibi yükselen ve gölge veren her şeye de ıtlak olunur.) (E.T.)
ARŞ U FERŞ : Turkish Risale
(Arş u zemin) Arş ve yeryüzü
ARŞ U KÜRSÎ : Turkish Risale
(Arş ve Kürsî) Arş ile Kürsî
ARŞ VE SÜLLEM : Turkish Risale
Delil-i Arşî ve Delil-i Süllemî'den kinâyedir. (Bak: Delil)
ARŞ-I A'ZAM : Turkish Risale
En büyük arş. Cenab-ı Hakk'ın arşı. (Bak: Arş)
ARŞ-I AZİM : Turkish Risale
(Bak: Arş-ı a'zam)
ARŞ-I BERİN : Turkish Risale
Arş-ı âlâ. Göğün en yüksek tabakası
ARŞ-I EHADİYET : Turkish Risale
Allahın ehadiyet tecellisinin arşı ve âlemi. Allahın, ehadiyet tecellisini gösteren âlem
ARŞ-ÜS-SÜREYYA : Turkish Risale
Ülker yıldızının altında yer alan bir yıldız topluluğu
ARŞA : Turkish Risale
f. Güverte
ARŞIN : Turkish Risale
f. Bir uzunluk ölçüsü. (68 cm. uzunluk.) Bir kol boyu. Büyük bir adım genişliği. * Zirâ'
ARŞİDÜK : Turkish Risale
Fr. Avusturya ve Macaristan İmparatorluk hanedanı prenslerine verilen ünvandır ve "Büyük Düka" demektir. Türkçe'de Arşuduka da denmiştir. ARŞİV
Fr. Eski ve tarihçe kıymetli olan resmi kayıt ve kâğıtların saklandığı yer. * Bir mevzu hakkında toplanmış muhtelif vesikaların hepsi
ARŞİYÂN : Turkish Risale
f. Arş'ın etrafında tesbih ederek dolaşan melekler
AS : Turkish Risale
Mersin ağacı
AS'AR : Turkish Risale
Çok kibirli, mağrur. * Çarpık suratlı, eğri yüzlü, eğri boyunlu
AS'AS : Turkish Risale
Kumdan yığılmış tepe. * Fesâd
AS'ASE : Turkish Risale
Oturak yerin yumuşağı. * Helâk olmak. * Fesâd etmek
AS'ÂS : Turkish Risale
Gece çok gezip dolaşan kimse. * Kurt
ASA : Turkish Risale
f. (Gibi) manasına gelerek birleşik kelimeler yapılır. (Teşbih edatıdır.)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani