Turkish Turkish Ansiklopedik
MAİDE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
üzerinde yemek bulunan sofra. yemek, şölen.
kur'an-ı kerim'in
suresinin adı.
isa ve havarilerine gökten inen sofra (maide-i mesih)
MAİL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
bir yana eğilmiş, eğik.
hevesli, istekli, yetenekli. taraflı, içten istekli.
andırır, benzer.
tutkun
MAİLE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. mail)
MAKAL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
söz, lakırdı. söyleme, söyleyiş
MAKBUL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
kabul olunmuş, alınmış, alınan. beğenilen, hoş karşılanan, geçer
MAKBULE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. makbul)
MAKRUN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.)
ulaşmış, kavuşmuş, yakın.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
MAKSUD : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
kasdolunan, istenilen şey, istek. maksad, niyet, murat.
varılmak istenen yer
MAKSUDE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. maksud)
MAKSUM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
ayrılmış, bölünmüş. kısmet. rızk-ı maksum; allah tarafından takdir edilmiş rızık
MAKSUME : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. maksum)
MAKSUR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
kasrolunmuş, kısaltılmış, kasılmış.
alıkonulmuş. bir şeye ayrılmış
MAKSURE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. maksur)
MAKUL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
akla uygun bulunan. akıl ile bilinir, akılla kanıtlanan. oldukça akıllı, sözü akla yakın
MAKULE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. makul)
MALİKE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. malik).
mal sahibi olan kadın.
peri, su perisi
MALKOÇ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
akıncı ocağı reisi
MALUM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
bilinen, belli. herkesçe bilinen. faili belli olan fiil
MAMUR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
bayındır, şenlikli.
imar edilmiş, işlenmiş yer.
beyt-i mamur: kabe
MANA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.)
mana, anlam.
iç, içyüzü.
rüya, düş.
(bkz. anlam).- erkek ve kadın adı olarak kullanılır
MANOLYA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(frans.) ka.
manolyagillerden. beyaz renkli ve güzel kokulu çiçekleri olan, süs bitkisi olarak yetiştirilen ağaç ve bu ağacın çiçeği
MANSUR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
yardım olunmuş, allah'ın yardımıyla galip, üstün gelmiş.
türk musikisinde bir düzen.
bir ney çeşidi
MANSURE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. mansur)
MANZUR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
bakılan, nazar olunan. gözde olan, beğenilen
MANZURE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. manzur)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani