Turkish Turkish Ansiklopedik
PLATİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(lat.) ka.
beyaz ve çok değerli bir maden
POLAT : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
çelik. güç, kuvvet
POLATALP : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
çelik gibi güçlü yiğit
POLATHAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. polatalp)
POLATKAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
çelik gibi güçlü soydan gelen
POLATKILIÇ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
iyi cins çelikten yapılma kılıç
POYRAZ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(yun.)
kuzeydoğudan esen soğuk rüzgar.
kuzey. – erkek ve kadın adı olarak kullanılır
POZAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
üzüm bağı
PÜRDİL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
yürekli, cesur
PÜREN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
kimi ağaçlarda yapraklardan ayrı olarak süren ince yaprak. çalılık ve sık otlu yerler. sarı, kırmızı, çiçek açan ufak yapraklı anların çok sevdiği bir tür ot. meşe ağacı filizi
PÜRFER : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
çok parlak, aydınlık
PÜRÇEK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
şakaklardan sarkan saç, zülüf. ağaç ve bitkilerin saçak gibi ince kökleri. oya, püskül, saçak
PÜRÇİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
çok düşünceli, öfkeli. kırışık
PÜSER : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
oğul, erkek çocuk
PINAR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
yerden kaynayıp çıkan su, kaynak, çeşme. bir suyun çıktığı yer, su başı. kaynak suyunun devamlı aktığı yer
PIRLANTA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(hal.) ka.
değerli bir tür elmas
PIRNAL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
meşe ağacı çalısı
PIRILTI : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
parıldayan şeyin çıkardığı ışık. anlık ışık geçişi
PITIRCA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
koyu pembe renkli bir bahar çiçeği
RABBANİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
allahla ilgili.
kendini bütün varlığıyla allah'a teslim eden. putçu inanıştan uzak, şalin amel işleyen, allah'tan geleni kabul edip, o'nun dinine muhalif olana karşı çıkan
RABİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
dördüncü
RABİA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
dördüncü. saatteki salisenin
tanzimattan sonra memurlukta kolağası derecesinde bir rütbe.
ünlü kadın mutasavvuf
RABİH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
yararlı, kazançlı, karlı
RABIT : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
rabteden, bağlayan, birleştiren. nefsini dünyadan menedip ahirete bağlamış olan
RABITA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
iki şeyi birbirine bağlayan şey, bağ.
münasebet, ilgi.
bağlılık, mensub olma.
sıra, tertip, usul, düzen
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani