Turkish Turkish Ansiklopedik
SÜMEYYE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
islam'ın ilk şehidi. ammar b. yasir'in annesi ve ilk müslüman olan hanım sahabelerden
SÜMRE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
esmerlik, karayağızlık
SÜMRET : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. sümre)
SÜNDÜS : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
eskiden altın veya gümüş tellerle nakışlı olarak dokunan bir çeşit ipekli kumaş. kur'an'da cennet elbisesi anlamında kehf: 31, duhan: 53, insan suresi
ayetlerde mezkurdur
SÜNNET : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
iyi ahlak, iyi tabiat.
hz. muhammed'in sözleri, işleri ve tasvipleri
SÜNNETULLAH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
allah'ın koyduğu nizam
SÜPHAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
doğu anadolu'da van gölünün kuzey kıyısındaki sönmüş volkan
SÜR. : Turkish Turkish Ansiklopedik
süryanice
SÜREHA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
saf ırklar
SÜREYYA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.)
ülker yıldızı, pervin.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
SÜRRE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
para kesesi.
hediye.
osmanlı devletinde halifelik makamınca mekke ve medine fakirleri ile alimlerine gönderilen para
SÜRSOY : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
soyun sürsün, soyun genişlesin
SÜRURİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er. sevinçle, neşeyle ilgili.
vııı. yy.'ın ünlü osmanlı şairi
SÜRÜR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
sevinç
SÜSEN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
çiçekleri iri, güzel görünüşlü ve kokulu bir süs bitkisi. zambak
SÜVARİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
atlı. atlı asker.
gemi kaptanı
SÜVEYDA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
kalbin ortasında var kabul edilen siyah nokta.
tohumun ortasında bulunan tanecik.
kalpteki gizli günah.
isim olarak kullanılması uygun değildir
SÜZEN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
topluca yapılan av
SIBGATULLAH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
yaratıcı gücü, kuvveti olan allah'ın kulu
SIDAL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
güç, kuvvet, dayanıklılık.
olgunlaşmaya, erginleşmeye başlayan.
öfkeli, sinirli
SIDAM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
sade, yalın, düz, süssüz
SIDAR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
dayanıklı
SIDDIK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
çok doğru olan, hiç yalan söylemeyen. hakikati kabul eden ve onaylayan kişi.
kur'an'da peygamberleri vasfetmek, iman edenlerin sıfatı ve şehitlikten önde gelen makam kastedilerek zikredilmiştir. ebu bekir sıddık: hz. ebu bekir'in lakabı
SIDK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
doğruluk, gerçeklik.
temiz kalplilik, halisiyet.
sadakat
SIDKİYE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
iç yürek temizliğiyle doğrulukla ilgili, (bkz. sıdıka)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani