Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish Ansiklopedik

Turkish Turkish Ansiklopedik
VEDİDE : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
(bkz. vedid)

VEDUD : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
çok muhabbetli, çok şefkatli.
allah'ın isimlerinden. iyi kullarını sevip onlara rahmet ve rızasını irade eden yüce allah.
(bkz. abdülvedud). kur'an'da hud, ayet:
buruc, ayet: 14'te zikredilmiştir

VEDÎATULLAH : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.)
allah'ın emaneti, dini. kadınlar da allah'ın emaneti olarak nitelenmişlerdir

VEFA : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
sözünü yerine getirme, sözünde durma, borcunu ödeme.
sevgi, dostluk ve bağlılıkta sebat. yetme yetişme; ömrü vefa etmedi

VEFAİ : Turkish Turkish Ansiklopedik

(tür.) er.
vefa ile ilgili

VEFAKAR : Turkish Turkish Ansiklopedik

(afi.)
sevgisi geçici olmayan, vefası olan.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır

VEFİ : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
vefalı, bağlı.
tam, mükemmel, eksiksiz

VEFİA : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
vefalı, sevgisi geçici olmayan.
tam, eksiksiz

VEFİK : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
uygun, muvafık, arkadaş, yoldaş, aynı fikirde olan. ahmed vefik paşa

VEFİKA : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
(bkz. vefik)

VEFİR : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
çok, bol

VEFİRE : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
(bkz. vefir)

VEFRET : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.)
çokluk, bolluk. erkek ve kadın adı olarak kullanılır

VEHB : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
bağışlama, bağış, vergi. vehb b. münebbih: kitabü'l-kader'in müellifi.- türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır

VEHBİ : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
allah'ın ihsanı sonucu olan. allah vergisi, fıtri

VEHBİYYE : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
(bkz. vehbi)

VEHHAC : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
çok parıltı. çok alevli

VEHHÂB : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
çok hibe eden, bağışlayan. sayısız nimetler veren yüce allah. bu isim esmau'l-hüsna'dan-dır. kur'an-ı kerim'de, al-i imran, ayet:
sa'd suresi ayet: 9 ve 35'te geçmektedir.
(bkz. abdülvehhab)

VEKİL : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
başkasının yerine ve adına hareket eden veya konuşan.
asıl vazifelinin yerine çalışan, bir vazifeyi geçici olarak idare eden.
hükümet üyesi olan kimse, bakan, nazır.
kur'an'da allah'ın ismi olarak da geçmektedir, (bkz. abdülvekil)

VEKKAD : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
parlak, aydınlık, ışıklı

VELA : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
yakınlık, sahiplik. efendisinin, azat ettiği köle ve cariyesi ile olan münasebeti ve onlar üzerindeki hakkı

VELADET : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.)
doğuş, dünyaya gelmek, ortaya çıkmak

VELAYA : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
ermiş kadınlar

VELAYET : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka. l. velilik, ermişlik. veli ve ermiş olan kimsenin hali ve sıfatı.
başkasına sözünü geçirme.
dostluk, sadakat

VELİ : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
çocuğun bakımı ve idaresi üzerinde olan, hal ve hareketlerinden sorumlu bulunan kimse.
dost, yakın.
allah'ın sevgili kulu, ermiş evliya. allah'ın isimlerinden. (bkz. abdulveli)