Turkish Turkish Ansiklopedik
VESİLE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
neden, sebep.
elverişli durum.
kavuşma, yaklaşma.
rasulullah'ın cennetteki makamı. maide suresi
ayette geçmektedir
VESİM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
güzel yüzlü
VESİME : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. vesim)
VEYİS : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
yoksulluk, muhtaçlık
VEYSEL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
aslı üveys'tir. kurt anlamında. veysel karanı: raşid halifeler döneminde şam'dan medine'ye gelerek yaşamış, medine-i münevvere'de itibarlı bir hayat sürmüş. hadis-i şeriflerde övülmüş meşhur veli. sıffin savaşında şehid olduğu söylenir.
(bkz. üveys)
VEYSİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
yoksul, muhtaç. veysi: türk şair, yazar (üsküp 1625)
VEZİME : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
beytullah'a gönderilen hediye, armağan
VEZİR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
osmanlı devletinde, askeri ve idari en yüksek derece olan vezirlik rütbesinde olan kimse
VEZİRE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. vezir)
VİCDAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
iyiyi kötüden, hayrı serden ayırmayı sağlayan iç duygu, ahlak şuuru. his duygu.
din, inanç
VİDAD : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
sevme, sevgi. dostluk
VİDADE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. vidad)
VİLDAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
yeni doğmuş çocuklar.
kullar, köleler. kur'an'da zikredilmiştir
VİSALİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
kavuşma, ulaşma ile ilgili
VİSAM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
damgalı, nişanlı
VOLKAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(fra.) er.
yanardağ, burkan
VURAL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
vur al
VURALHAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
vural han
VURGUN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
birine aşık, tutkun
VUSKA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.)
çok sağlam, pek kuvvetli.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır. urvetul-vuska (pek sağlam kulp) müslümanlık
VUSLAT : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
ulaşma, erişme, kavuşma, buluşma, beraber olma
VUSTA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
orta, ortada bulunan, arada olan, iç.
orta parmak
VÂSIF : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
vasfeden, vasıflandıran. bir kimse veya şeyi başkalarından ayıran kendine has hal, nitelik hususiyet.
bir şeyin mahiyeti, sıfatı, tabiatı, karakteri ile bunların tarif ve sayılması
VÜREYKA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
yaprakçık, küçük yaprakçık
YA'KUB : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
erkek keklik.
ibranice, "takib eden, izleyen".
hz. yusuf (a.s.)'un babası ve kur'an-ı kerim'de ismi geçen 25 peygamberden (hz. ya'kub). hz. ishak (a.s.)'ın oğlu.
türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani