Turkish Turkish Ansiklopedik
BAYSAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
zengin, tanınmış
BAYSU : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. baysan)
BAYSUNGUR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
akkoyunlu hükümdarlarından. gıyase'd-din baysungur. timur'un torunu ve şahruh mirzanın oğlu. büyük bir hattattır ve resim ve sanatın koruyucusu olarak tanınmıştır
BAYTAL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
kısrak.
bayır, yokuş
BAYTEKİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. baytal)
BAYTUGAY : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. tugay)-
BAYTÜZE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. tüze)
BAYTÜZÜN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. tüzün)
BAYÇA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.)
zengin, varlıklı.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BAYÜLKEN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. ülgen)
BAYINDIR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
imar edilmiş, mamur
BAĞATUR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
cesur yiğit
BAĞDAGÜL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
değeri ölçülemeyen gül
BAĞDAT : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
irak'ın başkenti olan tarihsel kent. bağdat hatun: (xıv. yy.) emir coban'ın güzelliğiyle ünlü kızı. ilhanlılar devletinin son hükümdarı ebu said bahadır han ile evlenmiştir. bahadır han'ın ölümünden sorumlu tutularak arpa han tarafından öldürüldü
BAĞDAŞ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
yakın arkadaş, dost
BAĞLAM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.)
cinsleri ayrı ya da birbirlerine yakın olan şeylerin bir arada bağlanmışı, demet, deste.
bir koşuttaki dörtlüklerin herbiri.
herhangi bir olayda, olaylar durumlar ilişkiler örgüsü ya da bağlantısı.
dilbilgisinde, önce veya sonra gelen kelimeyi etkileyen belirleyen birim ya da birimler bütünü.
erkek veya kadın adı olarak kullanılır
BAĞIŞ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.)
bağışlanan şey, ihsan.
sıçrayış, atlama.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BAĞIŞCAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. bağış)
BAĞIŞHAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. bağış)
BAŞAK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
sağlam, dayanıklı.
ka.
tahıl tanelerini taşıyan kısım, sünbüle: buğday başağı.
hasattan artakalan şey.
okun uç kısmındaki sivri demir
BAŞAR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
başarılı ol, işi sonuçlandır
BAŞARMAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
yaptığı işi başarıyla sonuçlandıran
BAŞAY : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.)
birinci, ilkay.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BAŞBUĞ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
başkumandan, hükümdar.
eski türklerde orduya kumanda eden hükümdar veya komutanlar
BAŞER : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. başar)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani