Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish Ansiklopedik

Turkish Turkish Ansiklopedik
BÜLENT : Turkish Turkish Ansiklopedik

(far.) er.
yüce yüksek, ala, ulu

BÜNYAMİN : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
yakub peygamberin en küçük oğlu

BÜRDE : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
hırka, arapların gece üzerlerine örttükleri, gündüz giyindikleri elbise.
ka'b b. züheyrin yazdığı kaside. peygamberimiz hz. muhammed (s.a.s.) tarafından beğenilmiş ve peygamberimiz hırkasını çıkararak şaire giydirmiştir. bu yüzden bu kaside "kaside-i bürde" olarak tanınır

BÜRGE : Turkish Turkish Ansiklopedik

(tür.)
bir yerde duramayan canlı, taşkın kimse.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır

BÜRKE : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
martı.
havuz, gölcük

BÜTE : Turkish Turkish Ansiklopedik

(tür.) ka.
fidan

BÜTEYRA : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
güneş.
sabah

BÜŞRA : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
müjde, sevinçli haber

CABBAR : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
(bkz. cebbar)

CABGU : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
efendi,
bey.
ileri gelen, saygın kimse

CABİR : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
cebreden, zorlayan.
galip gelen.
aziz ve kuvvetli olan. allah'ın hükümlerini uygulamada güç kullanan.
kırıkçı, kırık sancı. cabir b. abdullah b. el-ensari: sahabedendir (
697). birinci akabe bey'atından sonra müslüman oldu. rasulullah'ın bulun savaşlarına katıldı. sahabenin bilginlerindendi. kendisinden çok sayıda hadis rivayet edilmiştir

CABİRE : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
(bkz. cabir)

CABİYE : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
hazine (bkz. semahat).
şam'ın güneybatısında, çavlan'da bir yer.
havuz

CAFER : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
küçük akarsı. çay. cafer b. muhammed: lakabı es-sadık olup 12 imamın
'ncısıdır. muhammed b. el-bakır'ın yerine imamete geçmiştir. cafer-i tayyar: hz. alinin kardeşi olup, mute savaşında bayrak tutarken iki elini de kaybederek şehid olmuştur. bugün mute civarında kabri bulunmaktadır

CAHİD : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.)
er.
cehdeden, elinden geldiği kadar çalışan. bu kelime kur’an-ı kerim'de "cihad et". "allah yolunda savaşa çık" anlamında kullanılmıştır.
dil kuralında "d/t" olarak kullanılmaktadır

CAHİDE : Turkish Turkish Ansiklopedik

ka.
(bkz. cahid)

CAHİZ : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
gözü pek, yürekli, cesur kimse.
patlak gözlü. daha çok lakap olarak kullanılmıştır.
cahiz b. ebu osman, basra mutezile kelamcılarının ileri gelenlerinden. bir köle olduğu halde ilimde ilerlemiş ve devrinin ünlü simalarından olmuştur

CAİZ : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
geçer.
caiz, islam'ın mumaleta taalluk eden 5 ahkamından biridir.
işlenmesi, yapılması "müsaade alınabilir" anlamında olup, şeran yasaklanmayan her fiili içerir

CAİZE : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
armağan, hediye.
yol yiyeceği, azık.
eski şairlere yazdıkları methiyeler için verilen bahşiş

CALİB : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
çekici, celbedici, cazib

CALİBE : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
kendine çeken, celbeden, çekici

CALP : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
güçlü, kuvvetli, gayretli

CALUT : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
calut, ad ve semud kavimlerinin soyundandır. hz. ismail'den evvel bir müddet beni israil'e hükümdar oldu. onlara zulmetti. filistin'de yaşayan berberilerin krallarına calut adı veriliyordu. filistinlilere yaptığı zulümden dolayı hz. davud tarafından öldürülmüştür. kur'an-ı kerim'da üç yerde ismi geçmektedir (el-bakara,
251). isim olarak tercih edilmez

CAMİ : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
derleyen, toplayan.
içine alan.
cuma namazı kılınan mescid.
en az sekiz bablık hadis kitabı.
molla cami: iranın xv. asırda yetişmiş büyük mutasavvıf, mütefekkir, alim ve şairi. asıl adı mevlana nureddin abdurrahman b. nizameddin'dir. birçok manzum ve mensur eserleri vardır

CAN : Turkish Turkish Ansiklopedik

(far.) er.
can, ruh. hayat.
güç, kuvvet, hayatiyet, dirilik.
gönül, yakın dost, çok sevilen arkadaş.
mevlevi ve bektaşi tarikatlarında dervişlerin birbirlerine hitabı.
kişi, fert.
sevgili