Turkish Turkish Ansiklopedik
ŞAHNAZ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
çok nazlı
ŞAHNİSA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(fai.) ka.
hükümdar kadın, hükümdar karısı.
kadınların şahı, üstün nitelikli, değerli kadın
ŞAHNUR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(afi.) ka.
kaynak, ışık kaynağı.
münevver
ŞAHRAH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
büyük işlek yol, ana yol, cadde.
şaşırılması mümkün olmayan doğru ve açık yol
ŞAHRUH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(fai.) er.
yüce ruhlu, görkemli, üstün kişilikli kimse
ŞAHSAR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.).
dallık, ağaçlık, koruluk.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
CARULLAH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
allah’a yakın. allah dostu. carullah zemahşeri: müfessir, alim
CAVİD : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
baki, daimi, ebedi
CAVİDAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
daimi kalacak olan, sonrasız, ebedi
CAVİDE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
(bkz. cavidan)
CAVİT : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
(bkz. cavid)
CAZİM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
kesin.
kesin kararlı. cazim mehmed: türk şair (1725)
CEBBAR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
cebreden, zorlayıcı.
kuvvet, kudret sahibi allah, allahın isimlerinden.
becerikli.
gökyüzünün güneyinde bulunan bir yıldız kümesi
CEBE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
zırh.
osmanlıda silah ihtiyacını karşılayan aracın adı. cebeci ocağı, yeniçeri ocağının kaldırılmasıyla ilga edilmiş, kaldırılmıştır. cebe ali bey: türk komutan (xv. yy.) istanbul'un fethine kendi sipahileriyle katıldı. ele geçirdiği kapı kendi adıyla anıldı. cibali kapısı
CEBEL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
dağ.
tarıma elverişsiz arazi
CEBERUT : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ibr.) er.
ibranice "kudret" anlamına gelmektedir. yeni eflatuncu filozoflar ile işraki felsefesine tabi olan mutasavvıflara verilen ad
CEBİR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
zorlamak.
düzeltme, onarma.
kırık veya çıkık bir kemiği yerleştirip sarmak
CEBİRE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. cebir)
CEBRAİL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
peygamberlere vahiy getiren dört büyük melekten biri.
cibril, ibranice allahın kulu.
az çok zorla olgunlaştırmak. cebrail b. ömer. batı karahanlı hükümdar (
1102)
CEDİS : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
arabistanın yerli kabilelerinden birinin adı
CEHDİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
uğraşan, çalışan. çaba ve gayret gösteren
CEHİD : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
çalışma, çabalama, uğraşma.
türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır
CEHM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
cehm b. safvan: islam kelamcısı. mürcie ve mutezile kelamından kendisine ait inanç kaidelerini belirleyerek özel bir akım geliştirmiştir. öğrencileri ıı. yy.'a kadar cehmiye inancını taşıyarak, tirmiz'de yaşadılar. daha sonra eş'ariye mezhebine girmişlerdir
CEHVEN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.).
kurtuba'da yerleşmiş, birçok alim, fakih, vezir yetiştirmiş meşhur bir arap ailesi.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
CELADET : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.).
gözüpeklik.
yiğitlik.
kahramanlık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani