Turkish Turkish Ansiklopedik
FAHRİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
bir karşılık beklemeden yalnızca şeref ve iftihar vesilesi olarak kabul edilen iş. (iş, sıfat, unvan). fahri aza, fahri üye; maaşsız, ücretsiz veya müessese için gurur kaynağı olan kişi
FAHRİYYE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. fahri). islami edebiyatla, şairlerin kendi vasıflarından, faziletlerinden ve şairlik kuvvetlerinden bahsettikleri şiirler. daha çok kasidelerin bir bölümü bu şekildedir
FAHRUNNİSA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. fahir).
çok övünen, şanlı, şerefli, onurlu kadın
FAİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
farsça-arapça isim
FAİK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
üstün, seçkin, yüksek, ileri.
mümtaz, manevi olarak üstün olan
FAİKA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. faik)
FAİZ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
fevz bulan, muradına ulaşan, başarı kazanan. kur'an'da müslümanları vasfetme sadedinde birçok yerde geçmektedir
FAİZA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. faiz)
FAKİH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er. l. bir şey bilen yahut anlayan kimse.
fıkıh ilminde üstad. islam hukuk bilgini
FAKI : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
fakih'ten bozma kelime. anadolu'da okuryazar ve bilgili imam, hoca gibi kimselere eskiden verilen unvan
FALİH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
felaha eren, başarı kazanan, muradına eren.
toprağı süren, eken
FAR. : Turkish Turkish Ansiklopedik
farsça
FARABİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(t.h.i.) er.
950 yıllan arasında yaşamış ve aristo felsefesinin islam aleminde yayılmasına yol açmış türk filozofudur. kendisine muallim-i sani (aristo'dan sonra
üstad) unvanı verilmiştir. eserlerinin ibn-i sina üzerinde büyük tesiri vardır. kanun dediğimiz çalgının mucididir. asıl adı "ebu nasır muhammed'tir
FARİS : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
atlı (süvari).
binici, ata binmekte maharetli.
ferasetli, anlayışlı.
iran'ın güneyindeki şiraz vilayeti
FARİSE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. faris)
FARUK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
haklıyı-haksızı ayırmakta güçlü olan.
doğruyu yanlıştan ayıran.
keskin.
hz. ömer'in lakabı; haklıyı haksızdan ayırederek adaleti tam yerine getirmekte ün kazandığı için "faruk" kelimesiyle adlandırılmıştır
FARYAB : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
dere ve ırmak suyu ile sulanan yer.
eski horasan'da delh'e yakın bir şehir
FARÛKİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
hz. ömer'in nesline yahut adaletine mensup
FATİH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
fetheden, açan.
bir ülkeyi, şehri veya kaleyi zapteden kimse.
hüküm veren anlamında, cenab-ı hakk'ın sıfatlarından biridir. a'raf suresi
ayet.
istanbul'u fetheden yedinci osmanlı padişahı sultan mehmet han'a bu fethinden ötürü verilen unvan
FATİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
zeki, anlayışlı.
zihni açık, kavrayışlı. uyanık
FATMAGÜL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. fatma)
FATMANUR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. fatma)
FATÎNE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
((bkz. fatin)
FATIMA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ar) ka.
sütten kesilmiş.
kendisi ve zürriyeti cehennemden uzak kılınmış.- hz. peygamber'in hz. hatice'den dünyaya gelen en küçük kızının adıdır. hicretten 18 yıl önce 605'te mekke'de dünyaya gelmiştir. 632 yılında medine'de vefat etmiştir. 18 yaşında iken hz. ali ile evlenmiş, hz. hasan, hz. hüseyin, hz. ümmü gülsüm ve hz. zeyneb adında dört çocuğu vardır. rasûlullah (s.a.s.)'tan sonra 6 ay yaşamıştır. lakabı zehra'dır
FAYİH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
kendiliğinden dağılan güzel koku
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani